"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/215 E., 2022/1927 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/394 E., 2020/303 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; daha önce açılan boşanma davasının reddedilerek 28.01.2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmeden itibaren üç yıldan fazla zaman geçtiğini ve tarafların bir araya gelmediğini, kadın tarafından erkeğe nafaka davası açıldığını ve hala derdest olduğunu, tarafların bir arada 25 gün geçirdiğini, bu sürenin çok sıkıntılı geçmesi nedeniyle erkeğin Almanya'ya döndüğünde evliliğini sorguladığını ve kadının erkeği sevmediği, maddî anlamda erkekten fayda sağladığı kanısına vardığından boşanma davasını açtığını, kadının Almanya'ya gelmek için erketen para istediğini ve erkeğin de gönderdiğini, gönderdiği paranın daha çok kozmetik gibi harcamalara harcadığından güveninin sarsıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taraflar evlenirken Almanya'da yaşayan erkeğin kısa sürede kadını Almanya'ya aldıracağını söylediğini, kadının almanca kursuna gittiğini, sonra çeşitli bahaneler ile oyaladığını, en sonunda "seni buraya getirmem, oğlum madde bağımlısı, oğlum seni de öldürür beni de öldürür" dediğini, bu konuşmadan sonra kadın ile iletişime geçmediğini ve boşanma davası açtığını, tarafların Türkiye'de düzenli bir evlerinin olmadığını, erkeğin Almanya'ya gittikten sonra bir kaç defa kadına para gönderdiğini, sonra maddî manevî hiç ilgilenmediğini belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasının 28.01.2015 tarihinde kesinleştiği, tarafların bu dava tarihine kadar bir araya gelmedikleri, kadının tanık beyanına göre erkeğin evlilik sonrasında Almanya'ya döndüğü, giderken kısa süre sonra kadını da yanına alacağını söylediği ancak sonrasında yaptığı evlilikten pişmanlık duyduğunu ve boşanmak istediğini belirttiği anlaşılmakla erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurun ispatlanamadığı, kusur durumu ve erkeğin maddî desteğini yitireceği kanaatine varılarak kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, yine kusur durumu ve erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tanıklarının beyanlarına göre erkeğe kusur yüklendiğini, erkeğin tanığının beyanının hükme neden esas alınmadığının anlaşılamadığını, evliliğin 15-20 gün sürmesine rağmen süresiz nafakaya hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, maddî ve manevî tazminata hükmetme gerekçelerinin somut olayla bağdaşmadığını, boşanma maddesi dışında kararın kaldırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kusur tespitinin doğru olduğu ancak manevî tazminata hükmetme gerekçesindeki sadakat yükümlülüğünü ihlal vakıasına kadın tarafından dayanılmadığından bu kusurun erkekten çıkartılması gerektiği, mevcut kusurun kadının kişilik haklarını ihlal etmemesi nedeni ile kadının manevî tazminat talebinin reddi gerektiği, hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının yerinde ve miktarlarının uygun olduğu gerekçesi ile erkeğin vakıaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kusura yönelik istinaf talebinin reddine, kadına manevî tazminat verilmesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bendin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tanıklarının beyanlarına göre erkeğe kusur yüklendiğini, erkeğin tanığının beyanının hükme neden esas alınmadığının anlaşılamadığını, evliliğin 15-20 gün sürmesine rağmen süresiz nafakaya hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, erkeğin hastalığı nedeni ile uzun süredir işsiz olduğunu, manevî tazminatın kaldırılmasına ilişkin karar dışındaki kararın kaldırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun erkekten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kadın yararına maddî tazminat ve yoksulluk nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin son fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası,175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.