Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1879 E. 2023/5132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin yeni eşinin soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun soyadının değiştirilmesi davasının velayete ilişkin bir dava olup adli tatilde de görülebilen davalardan sayılması ve bu sebeple istinaf süresinin adli tatilde işlemeye devam etmesi nedeniyle istinaf başvurusunun süresinden sonra yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2023 E., 2022/1938 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun süreden reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/585 E., 2022/306 K.

Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının boşanma tarihinden itibaren çocuğu ile hiç bir şekilde ilgilenmediğini, bir kez dahi görmediğini, babalık sorumluluklarını yerine getirmediğini, kızının biyolojik babasını tanımadığını, kızının şuan ki evlilikten olan eşi ...'yı babası olarak bildiğini, kızının yaşı büyüdüğünden dolayı soy adının kardeşi ile farklı olmasını sorguladığını, bu durumun psikolojik olarak kızını etkilediğini, ileriki yaşlarda daha büyük problemlere yol açacağından biyolojik babası... 'ın da rızası ile şuanki eşinin soyadı olan ...soy adının kızının soy adı ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davayı kabul ettiğini, kızının soyadının annesinin şuan ki evliliğinden olan soyadı ile değiştirilmesine izin verdiğini, kızının psikolojik açıdan daha fazla etkilenmemesi adına kabul ettiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Çorlu 1. Aile Mahkemesinin 2014/636 Esas, 2014/764 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, çocuk ...'in velâyetinin davacı anneye bırakıldığı, davalı baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, kararın 25.12.2014 tarihinde kesinleştiği, davacının 06.10.2019 tarihinde T. ...ile evlendiği bu evlilikten bir çocuğunun daha olduğu, davacının kendi kızlık soyadı değil evlendiği eşinin soyadı olan "..." soyadını çocuk ...’e vermek istediği, her ne kadar velâyet hakkına sahip olan davacının küçük ...'in yetiştirilmesi ve bakımı yönünden yetkili olduğu düşünülmüş olsa dahi; soyadı değişikliğini isteme talebi, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup; küçük ...’in 2014 doğumlu olduğu, idrak çağında bulunmadığı, çocuğun bu yaşlarda bulunduğu ortamdan ve arkadaş çevresinden etkilenerek davacının yeni eşinin soyadı olan "..." soyadını kullanmak istemesinin davaya kabul için yeterli bir gerekçe olmadığı, ayrıca davacının yeni eşinden muhtemel bir boşanma durumunda kızlık soyadını kullanabilecekken küçük ...’in soyadı değişikliği sonucu "..." soyadını kullanmaya devam edeceği ya da küçük İdrak çağına geldiğinde "..." soyadını kullanmak istemeyebileceği, ikinci kez soy isim değişikliği yapmasının sosyal çevresi açısından ve hukuki bakımdan daha zor olacağı, bu durumun çocuğun psikolojisini derinden etkileyebileceği, çocuğun psikolojisine zarar vereceği, velâyet hakkına sahip olmanın küçük üzerinde sınırsız yetki kullanabileceği anlamına gelmeyeceği, her durumda küçüğün yüksek menfaatinin gözetilmesi gerektiği, tanıkların küçüğün babası olarak T. ...’yı öz babası olarak bildiğini beyan ettikleri, küçüğün öz babası olan davalı ... ile iletişiminin olmadığı, öz babasını tanımadığı, bu durumun da küçüğün psikolojisi için zarar verici bir durum olduğu, küçüğün soyadının davacının yeni eşinin soyadı ile değiştirilmesi durumunda bu sağlıksız durumun daha da derinleşeceği, küçüğün psikolojik ve sosyolojık gelişimine uygun olmayacağı gerekçesi ile kadının evlendiği eşinin soyadı olan "..." soyadının küçüğe verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun biyolojik babası ile hiçbir bağının kalmadığını, aynı okula gittiği kardeşi ile farklı soyadına sahip olmanın üzerinde kötü etki yarattığını, gerekli değerlendirmenin ve çocuğun üstün yararının tespiti için uzman bir heyet tarafından bir heyet raporu ile karara bağlanmasının gerektiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile açılan davanın velâyeti altındaki çocuğun soyadına ilişkin olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereğince velâyet ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının adli tatilde de görülebilen davalardan olduğu, adli tatilde görülen davalarda istinaf süresinin işlemeye devam ettiği, adli tatile tabi olan davalardaki sürenin uzayacağına ilişkin hükmün bu davalarda uygulanmayacağı, gerekçeli kararın davacı vekiline elektronik tebligat yolu ile 06.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği, kanunda öngörülen iki haftalık süre geçtikten sonra 01.09.2018 tarihinde verilen dilekçe ile istinaf edildiği, istinaf süresinden sonra yapılan istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 345 inci ve 352 nci maddeleri gereğince istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuğun biyolojik babası ile hiçbir bağının kalmadığını, aynı okula gittiği kardeşi ile farklı soyadına sahip olmanın üzerinde kötü etki yarattığını, gerekli değerlendirmenin ve çocuğun üstün yararının tespiti için uzman bir heyet tarafından bir heyet raporu ile karara bağlanmasının gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyeti altındaki çocuğun annenin soyadının kullanmasına izin davalarının velâyete ilişkin işlerden sayılıp sayılmadığı, adli tatilde devam edip etmeyeceği, istinaf başvurusunun süresinde yapılmış olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesi, 345 inci ve 352 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.