"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/59 E., 2022/1985 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1001 E., 2021/604 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin kalp, koah ve guatr hastası olduğunu, müvekkilinin bu hastalıklarına rağmen davalının evde sigara içtiğini, müvekkiline karşı "...hey,şiişt" şeklinde hitap ettiğini ve rencide olmasına sebep olduğunu, müvekkilinin kalp krizi geçirmesi nedeniyle hastanede yattığı dönemde davalının ziyarete dahi gelmediğini, ortak evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiği gibi en son sebepsiz olarak evi terkettiğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının idialarının asılsız olduğunu, davacının eş olarak vazifelerini yerine getirmediğini, müvekkiline baskı uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, aşırı kıskançlık gösterdiğini, müvekkilinin 2019 yılına kadar da sigara içmediğini, 2019 yılında tekrar sigaraya başladığını, müvekkilinin davacıyı rahatsız etmemek için evde değil balkonda sigara içtiğini, müvekkilinin, davacının kalp krizi geçirdiği döneme ilişkin iddialarının da gerçek olmadığını, müvekkilinin eşi taburcu olduktan sonra ilgilendiğini, müvekkilinin ablasının çocuğunun ayağının kırılması üzerine davacıdan izin alarak ablasının yanında kaldığını beyanla davanın reddine, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacının rahatsızlığına rağmen evde sigara içtiği, davacıya "..şişşt" şeklinde seslenerek rencide olmasına sebep olduğu, davacının bu şekilde seslenmemesini söylememesi, davalının bu davranışını haklı hale getirmeyeceği, davalının, davacıyı hastanede yalnız bıraktığı ve ziyaret etmediği, davalının sebepsiz olarak ortak evi terketme huyunun olduğu, davacıya atfedilen kusurlu davranışların ise ispatlanamadığı, bu duruma göre davacının kusursuz, davalının ise tam kusurlu bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine 3.000,00 TL maddî, 2.000,00 TL manevî tazminata, davalı lehine hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, davacının tanıklarının, tarafların arasında bir geçimsizliğe şahit olmadığını, müvekkilinin, davacının yanında sigara içtiğine ilişkin bir tanık beyanının bulunmadığını, davacının, müvekkiline karşı hakaretlerin ise değerlendirilmediğini, davacının kusurlu olduğunu, iddialarını ispatlayamadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru belirlendiği, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı eşin tam kusurlu olduğu, bu sebeple davacının davasının kabulünün yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan davacı lehine, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, davacının tanıklarının, tarafların arasında bir geçimsizliğe şahit olmadığını, müvekkilinin, davacının yanında sigara içtiğine ilişkin bir tanık beyanının bulunmadığını, davacının, müvekkiline karşı hakaretlerin ise değerlendirilmediğini, davacının kusurlu olduğunu, iddialarını ispatlayamadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.