"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2430 E., 2022/2497 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/615 E., 2022/417 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk başından itibaren davalının saplantılı, kıskanç kişiliğinin ortaya çıktığını, müvekkiline karşı sürekli ön yargılı davranışlar sergilediğini, akraba ve aile toplantılarında, misafirliğe gidilen yerlerde, çarşıda, pazarda tüm kadınların müvekkiline baktığını ifade ederek huzursuzluk çıkartığını, insan içine çıkılmaz hale getirdiğini, bu nedenle eş dost ve akrabalar arasında gerginlikler yaşandığını, psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerinin yerine getirmediğini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının güven sarsıcı hal ve hareketlerinin hiç bitmediğini sürekli olarak telefonunun ve bilgisayarının şifresini değiştirdiğini, davacının sürekli olarak müvekkilini evden kovduğunu, sanki bir eşya gibi "gelin bunu alın" dediğini, müvekkilini istemediğini, müvekkilinin davacıya tatile gitmek istediğini söylediğinde psikolojik şiddet uygulayarak müvekkilinin bir işte çalışmıyor olmasından kaynaklı imalarda bulunduğunu, gebelik sürecinde dahi davacının eşi ile ilgilenmediğini, müvekkili henüz 10 haftalık hamile iken baba evine bıraktığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların arasında uzun zamandır geçimsizlik bulunduğu, davalı kadının eşini aşırı kıskandığı, erkeğin kadını götürüp baba evine bıraktığı, sonrasında eşine maddî destekte bulunmadığı, müşterek çocuğun doğumu sırasında eşi ile manevî olarak ilgilenmediği erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları...'in velâyetinin annesine verilmesine, velâyeti davalı anneye verilen çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesisine, 14.01.2021 tarihli ön inceleme duruşması ile davalı kadın için aylık 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk...için aylık 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının arttırılarak aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası olarak hükmün kesinleşmesine kadar devamına, hükmün kesinleşmesinin ardından aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, miktarların az olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, belirterek kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, yoksulluğun reddi, tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davalı kadın yararına verilen tazminatların ve tedbir nafakası miktarlarının az olduğu, kadının işsiz olduğu, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği,davalı kadının maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve kendisi için tedbir nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, bunlar dışında kalan tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalı kadının tazminat taleplerinin kısmen, nafakanın tümden kabulüne, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 35.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminat takdirine, davacı erkekten alınarak, davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının ailesiyle yaşadığını, hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını,yoksulluk nafakasının doğru olmadığını, kadının aşırı kıskanç olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi. 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına,
yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.