"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/701 E., 2022/768 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen reddi ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ayrı ev açma sözü verilmesine rağmen tarafların davalının ailesi ile kendi evleri ile aynı avluda olan kendilerine ait diğer evlerinde oturduklarını, beraber yediklerini sadece yatmak için evlerine gittiklerini, davacı ve ailesinin ayrı ev açma talebi kabul edilmeyince davacı kadının evine kapandığını, her ihtiyacı için kapı dışına çıksa davalının annesinin hakaretlerine maruz kaldığını, davalının davacı kadının ve ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi doktora, hastaneye gitme gibi zorunlu ihtiyaçlarına da cevap vermediğini, erkeğin sürekli hayvanları otlattığını, sürekli ayrılık halinin düzensiz hayatın, davalının eve ne zaman geleceğinin belirsizliğinin davalının mutlu yuva kurma hayallerini yıktığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Meryem'in velâyetinin davacı kadına verilmesine, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, davacı kadın için aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, davacıya ve ailesine karşı soğuk davranması, davalının sürekli davacıyı ve ailesini küçük görmesi, davacıyı aşağılaması, evliliğin son dönemlerinde de davalının sürekli elinde telefonda birisiyle mesajlaşması, bu sebeple evini, davacıyı ve çocuklarını ihmal etmesi sebebiyle defalarca tartışma çıktığını, davacıyı ve ailesini küçümsemeye, davacı ve ailesine hakaret etmeye başladığını, evliliğin son dönemlerinde davalının sürekli elinde telefonla gezer olduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği vazifeleri yerine getirmediğini, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukları ......'ın velâyetinin müvekkil babaya verilmesini, davalı karşı davacı aleyhine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın karşı davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasında yaşanan tartışmalardan sonra tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere yeniden barışarak bir araya geldikleri, barıştıktan sonra 2 gün birlikte yaşadıkları, iki gün sonunda aralarında çıkan tartışma neticesinde erkeğin, kadını yüzüğünü ve küpesini zorla alıp ailesinin yanına gönderdiği, bu şekilde tarafların ayrıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun ayrılık sürecinde anne yanında kalıyor olması, yaşı, sosyal inceleme raporundaki tespitler dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtilerek; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği belirtilerek; kadın için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, şartları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı-karşı davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davacının evi terk ettiğini, kusurlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin nafaka ve tazminatları ödeyemeyeceğini, velâyetin de müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi, boşanma, velâyet, aleyhine hükmedilen nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.... kadın vekili istinaf dilekçesinde; nafakalar, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ... kadının maddî tazminat, manevî tazminat, kendisi için tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun miktarların az olması sebebiyle kabulüne, bunlar dışında kalan tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın lehine 30.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminat takdirine, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; davacının evi terk ettiğini, kusurlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin nafaka ve tazminatları ödeyemeyeceğini, velâyetin de müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi, boşanma, velâyet, aleyhine hükmedilen nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.