Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1941 E. 2023/2350 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur oranları, çocukların ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları gözetilerek belirlenen nafa ve tazminat miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2621 E., 2022/2468 K.

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. .

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli, 2019/87 Esas ve 2020/490 Karar sayılı kararı ile kadının davacı erkeğe ... düşürücü sözler söylediği, davacı eşini evden kovduğu, evinin işleri ile düzenli şekilde ilgilenmediği, davacı eşinin ailesinden kimsenin evine gelip gitmesini istemediği, davacı eşine küfürler ettiği, buna karşılık davacı erkeğin de davalı eşine karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak eşini başka bir kadın ile aldattığı, davalı eşine karşı küfürler ettiği belirterek; boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ödenmesine hükmedildiği, kusur durumu dikkate alınarak ve maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davalı kadın vekili, kusur tespiti, nafakalarının miktarı, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2022 tarihli, 2020/1456 Esas, 2022/468 Karar sayılı kararı ile davalı kadının ev işleri ile düzenli ilgilenmediği kusurunun, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının bu kusuru ispata yeterli olmaması sebebiyle kadına kusur olarak yüklenmesinin ... olmadığı, tarafların belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin, davalı kadına nispeten daha ağır kusurlu olduğu belirtilerek kadın vekilinin, kusur belirlemesi ve tazminatların reddine ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve davalı kadın vekilinin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 19.09.2022 tarihli, 2022/5209 Esas, 2022/7125 Karar sayılı kararı ile tarafların ekonomik sosyal durumları, günün ekonomik koşulları ve kusur durumuna göre kadın ve ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, davacı erkek vekilinin İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurlara yönelik temyiz dilekçesinin reddine, tarafların bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların gerçekleşen kusurlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadının ve çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ölçüsü dikkate alınarak ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, miktarların fahiş olduğunu, erkeğin maddî durumunun göz önünde bulundurulmadığını, kusur tespitine yönelik mahkemece adil bir değerlendirme yapılmadığını, her iki tarafın kusur durumu düşünülerek makul bir tazminat miktarı da belirlenmediğini, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediğini ve çocukların ihtiyaçlarının karşılandığını belirterek; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın ve çocuklar yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 ..., 182 nci, 327 ..., 328 ... ve 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.