Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1943 E. 2023/1214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının uygunluğu ve bozmaya uyulmak suretiyle kesinleşen hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar dışında kalan ve kesinleşen hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılamayacağı ve bozmaya uyulmak suretiyle kadın yararına kazanılmış hak teşkil eden yoksulluk nafakasının miktarının da yeniden değerlendirilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği ve kadına yoksulluk nafakası hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 700,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, bu nafakanın gelecek yıllarda artırım oranının belirlenmesine (TEFE-ÜFE), müvekkili yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2019 tarihli ve 2017/891 Esas, 2019/336 Karar sayılı kararıyla; davacı kadın tanıkları ... ve ...'nin şahit oldukları vakıaların tarafların ...'da yaşadıkları döneme ilişkin olduğu, o dönemde gerçekleştiği belirtilen fiziksel ve psiklojik şiddet olaylarından sonra tarafların evlilik birliğini uzun yıllar devam ettirdikleri ve tarafların ortak çocuğu ... 'in tanık ...'in kendisine yönelik telefon görüşmesi ile ilgili beyanların doğrulamadığı ancak dinlenen diğer tanıkların beyanlarına ve dosya kapsamına göre tarafların sürekli bir tartışma ve kavga hali içinde oldukları, davalı-davacı kadının davacı-davalı erkeğe akrabaları yanında onur kırıcı hakaretlerde bulunduğu, bu hakaretlerin tartışma sırasında karşılıklı bir hal aldığı, en son kadının erkeği evden kovduğu ve tarafların yaklaşık 2 yıldır ayrı yaşadıkları, mevcut geçimsizliğin, birliğin devamını imkansız hale getirdiği, bu geçimsizlikte kadının daha ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş; kadınını ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili; kadının kabul edilen davası ve kusur belirlemesi; davalı-davacı kadın vekili ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ve 2019/1756 Esas, 2021/621 Karar sayılı kararıyla tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 11.10.2021 tarihli ve 2021/4956 Esas, 2021/7083 Karar sayılı kararıyla yapılan yargılama ve toplanan delillerden, İlk Derece Mahkemesince tarafların belirlenen ve gerçekleşen kusurları yanında davacı-davalı erkeğin, kadına karşı cahilsin, okuman yazman yok, köylüsün gibi söylemlerle aşağılayıcı sözlerinin de bulunduğu dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği; tarafların eşit kusurlu bulunmaları ve sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin açık olduğu göz önüne alındığında kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru görülediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma kararından belirtildiği üzere tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile kadın yararına aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; kadının ağır kusurlu olduğunu, ağır kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek; kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, bozmaya uyulmakla kesinleşen veya kazanılmış hak oluşturan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.