"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1003 E., 2022/1991 K.
... : ...
...
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/699 E., 2021/223 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin yargılama aşamasında ölmüş olması nedeniyle karşılıklı boşanma ve fer'îlerine ilişkin talepler konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kadının az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kolon kanseri hastalığı olduğunu, erkeğin annesinin hasta olması nedeniyle annesine bakıcı tutulması üzerine kadının eşine karşı tüm hal ve hareketlerinin değiştiğini, erkeğin hastalığı ile ilgilenmeyerek çalışmayı tercih ettiğini, erkeğin tedaviden geldiğinde boşanmak istediğini dile getirdiğini, nedeni sorulunca onu kırıcı cümleler söylediğini, erkeğin anlaşmalı boşanmaya yanaşmaması üzerine kadının o gün evi terk ettiğini, kadının başka şahısla elele görüldüğünü, güven sarsıcı davrandığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte kadından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; erkeğin farklı cinsel eğilimlerinin olduğunu, kadını evden kovduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını eş olarak görmediği, bakıcılık yapması niyetiyle evlendiği yönünde sözler söylediğini, "hizmetçi" diyerek aşağıladığını, kadından boşanmak istediğini dile getirdiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin yargılama aşamasında vefat ettiği erkeğin tek mirasçısı Didem'in yargılamaya kusur tespiti yönünden devam ettiği, yapılan yargılama sonucunda kadının evlilik birliği devam ederken başka bir erkek ile el ele tutuşmak suretiyle sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği ve evden kovduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle, erkeğin yargılama aşamasında ölmüş olması nedeniyle karşılıklı boşanma ve ferilerine ilişkin talepler konusuz kaldığından bu hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden, kadının başka bir erkek ile el ele tutuşmak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği kusurunun sabit olduğu, yaşanan geçimsizlikte erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, bu haliyle kadının boşanmayı gerektirecek nitelikte kusurunun ispatlanmış olduğu gerekçesiyle kadının kusurlu olduğunu tespiti kararına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile kadının az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek mirasçısı Didem vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu yönünde karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin eşcinsel olduğu yönünde mahkemece bir araştırma ve tespit yapılmamasının hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadına izafe edilecek bir kusur olmadığını, tanığın kadını bir başka erkek ile el ele gördüğü yönünde beyanı var ise de tanığın ifadesinin muğlak olduğunu, o gün o saatte kadını gördüğüne ilişkin olarak HTS kayıtlarının dosya içeriğine kazandırılması gerektiğini, kabul olarak yorumlanmamak üzere kadının bu kusurlu davranışının üzerinden zaman geçmiş olduğu dikkate alındığında erkeğin sadakatsizliğe ilişkin vakıayı affetmiş sayılacağını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının, yargılama devam ederken erkeğin ölümü ile konusuz kalmaları ve erkek mirasçısının kusur tespiti yönünden davaya devam etmesi üzerine kadının boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte bir kusurlu davranışının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesi, 181 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadına yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının ve bu haliyle de kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...