Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1968 E. 2023/6093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin kusur oranı, velayet, nafaka, tazminat miktarları ve kişisel ilişki tesisi konularında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen bozma nedenleri yerinde görülmeyerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/754 E., 2023/50 K.

...

...

...

KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/48 E., 2021/626 K.

Taraflar arasındaki birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların arasında daha önceden görülüp ret ile sonuçlanan boşanma davasından sonra kadının ortak konutu terk ettiğini, ret kararından sonra taraflar arasında ortak hayatın tekrar tesis edilemediğini, kadının erkeği ölümle tehdit ettiğini ileri sürerek davanın kabulüyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına ise 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; erkeğin hakaret ettiğini, esrar ve uyuşturucu kullandığını, kadını ortak çocuğun yanında küçük düşürdüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek erkeğin boşanma talebinin kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların ikinci evliliği olduğunu, erkeğin evlenmeden önce kadının ilk evliliğinden olan çocuğunu kabul etmesine rağmen evlendikten sonra onu istemediğini, evden kovduğunu, kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ekonomik şiddet uyguladığını ileri sürerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarih ve 2018/588 Esas, 2019/750 Karar sayılı kararı ile; erkek tarafından Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/613 Esas, 2015/124 Karar sayılı kararıyla açılan boşanma davasının ret ile sonuçlandığını, ret kararının 24.03.2015 tarihinde kesinleştiğini, eldeki dosyanın önceki boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 3 yılı ... bir zamanda açıldığı, bu süre içerisinde tarafların bir araya gelmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun beyanları ile sosyal inceleme raporundaki tespitler doğrultusunda velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına boşanmayla yoksulluğa düşecek olduğu gerekçesiyle aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarih ve 2020/983 Esas, 2021/88 Karar sayılı kararı ile kadının fiili ayrılı nedenine dayalı davası bulunmamasına rağmen karar gerekçesinde böyle bir davası var sayılarak delillerin değerlendirilerek hükme ulaşılmasının hatalı olduğunu, kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayanarak açıldığını, hangi vakıaların ispatlandığının karar gerekçesinde gösterilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk derece Mahkemesi kararının tarafların sair istinaf talepleri incelenmeksizin kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eşine küfür ve hakaret ettiği, kadına zarar vermek amacıyla evin içine büyük tuvaletini yaptığı, kadının önceki evliliğinden olan çocuğunu bir kaç kez evden kovduğu, çocuğa kötü davrandığı ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, birleşen davanın ise aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun beyanları ve sosyal inceleme raporu doğrultusunda velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında "her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00’da bizzat baba tarafından anneden alınıp ertesi gün akşam saat 16:00’de bizzat baba tarafından anneye teslimi, dini bayramların 2. günü saat 10:00'da bizzat baba tarafından anneden alınıp 3. günü saat 16:00'da bizzat baba tarafından anneye teslimi, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10:00'da bizzat baba tarafından anneden alınıp 15. günü akşam saat 16:00'da bizzat baba tarafından anneye teslimi, sömestri tatilinin ilk pazartesi günü sabah saat 10:00'da bizzat baba tarafından anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 16:00'da bizzat baba tarafından anneye teslimi suretiyle" kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süresi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları ile kendi nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve eve büyük tuvaletini yaptığı vakıalarına kadın tarafından dilekçeler aşamasında dayanılmadığı gerekçesiyle erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, erkeğe yüklenilen diğer kusurların yerinde olduğu, kadının bir kusurunun ispatlanamadığı, baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesi ve kişisel ilişki süresine yönelik istinaf talebinin kabulüyle, kusurun belirtilen şekilde düzeltilmesine, erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun tespitine, baba ile ortak çocuk arasında "her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00’da bizzat baba tarafından anneden alınıp ertesi gün akşam saat 16:00’da bizzat baba tarafından anneye teslimi, dini bayramların 2. günü saat 10:00'da bizzat baba tarafından anneden alınıp 3. günü saat 16:00'da bizzat baba tarafından anneye teslimi, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10:00'da bizzat baba tarafından anneden alınıp 30. günü akşam saat 16:00'da bizzat baba tarafından anneye teslimi, sömestri tatilinin ilk pazartesi günü sabah saat 10:00'da bizzat baba tarafından anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 16:00'da bizzat baba tarafından anneye teslimi" suretiyle kişisel ilişki tesisine, erkeğin sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, kadının erkeğe hakaret ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, sürekli huzursuzluk çıkardığını, ölümle tehdit ettiğini, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, ortak çocuğun daha çok babası ile vakit geçirdiğini, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süresi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı, isabetli ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı ile ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmış olmasının ortak çocuğun üstün yararına olup olmadığı ile baba ile aralarında kurulan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı, ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran hükmedilen iştiran nafakasının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...