Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1969 E. 2023/5851 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların kusur durumu ve buna bağlı olarak boşanma, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/186 E., 2022/2420 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karapınar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/492 E., 2021/401 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin sair, kadının ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili asıl dava dilekçesinde özetle; kadının sevgisiz ve ilgisiz davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, bilinçsiz harcamaları olduğunu, savurgan davrandığını, günün önemli bir kısmını telefon ve televizyon başında geçirdiğini, erkeği aile ve akrabalarından uzaklaştırdığını, kök ailesinin etkisi altında kaldığını, mahrem konuları kök ailesiyle paylaştığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, çocuk sahibi olma konusundaki doktor tavsiyelerine uymadığını, bu konuda sorumsuz davrandığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin sürdürülebilir olması açısından çaba sarf etmediğini, çocuk sahibi olabilmek adına gereken özeni göstermediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların çocuk sahibi olmak için tedavileri devam ederken erkeğin kadına onu sevmediğini, beğenmediğini ve çocuk sahibi olmak istemediğini söylediğini, kadının baba evine gitmeye zorladığını, evliliğin son zamanlarında özellikle alkol ve gece hayatını alışkanlık haline getirdiğini, eve çok geç saatlerde alkollü bir vaziyette geldiğini, davacının...İl merkezine giderek buradaki eğlence mekanlarında geç saatlere kadar eğlendiğini, kadınlık gururunu ve onurunu ... söylemlerde bulunduğunu, kadına hakaret ettiğini, uygun olmayan cinsel tekliflerde bulunduğunu, çocuk sahibi olma yolundaki süreçte kadına destek olmadığını, tedaviyi yarıda bıraktığını ileri sürerek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Asıl davaya cevap dilekçesinde belirtilen hususları tekrar ederek boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı ifadelerden ibaret olduğu, erkeğin alkol kullandığı, pavyonda ve gazinoda çalışan kadınlarla güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, çocuk sahibi olabilmek için tarafların gördüğü tedaviyi kendi iradesi ile sonlandırdığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının reddedilen asıl davası, kadının kabul edilen birleşen davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurların yerinde olduğu, kadının ise çocuk sahibi olmak için tedavi gördükleri sırada gerekli özeni göstermediği, yeterince ev ve yemek işleriyle ilgilenmeyerek birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği ve cinsel isteksizlik yaşadığı yönüyle kusurlu sayılması gerektiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, tarafların ortak çocuklarının olmadığı ve yeniden evlilik yapma ihtimallerinin yüksek olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden yaptığı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, asıl davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ödenmesine, kadının tüm, erkeğin ise sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, mahrem konuları kök ailesine anlattığını, erkeğe saygı ve sevgi göstermediğini, savurgan davrandığını, eve gelen misafirlere özenli davranmadığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, ortak çocuk sahibi olmak için doktorun verdiği tavsiye ve talimatlara uymadığını, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların kadın tarafından affedildiğini ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kadını aşağıladığını, ilgisiz davrandığını, çocuk sahibi olma yolundaki tedavileri sırasında kadını yalnız bıraktığını, tedaviyi yarıda kestiğini, erkeğin maddî durumunun iyi olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tarafların tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı, kadının sosyal ve ekonomik durumuna göre yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

m