Logo

2. Hukuk Dairesi2023/196 E. 2023/3508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme oranı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin ve nafakaların miktarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler usul ve hukuka uygun bulunarak davacı-karşı davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1011 E., 2022/1705 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaman Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/359 E., 2021/81 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçesinin kusur belirlemesi yönünden düzeltilmesine taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin, kadının ailesi ile görüşmesini istemediklerini ve kadının babasını tehdit ettiklerini, erkeğin; kadına karşı soğuk olduğunu, kötü davrandığını, şiddet uyguladığını, erkek ve ve ailesinin kadının ailesini darp ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının hakaret ve tehdit ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin her eylemine müdahalede bulunduğunu, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek ve ailesinin kadına hitaben "baban ... bize gelmeyecek, gelirse öldürün" şeklinde sözler söyledikleri, ayrıca erkeğin; kadına soğuk davrandığı, "bizim ev deli doludur, katlanırsan bu şekilde" gibi sözlerle kötü davrandığı, ayrıca kadını darp edip dudağını patlattığı; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, düğünde yaşanan kavga olayını hatırlatıp erkeğe gözdağı verdiği, tehditte ettiği, aşırı kıskanç olduğu, sürekli müdahale ettiği; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında, karşılıklı eylemlerin sayısı ve yoğunluğu gözetildiğinde tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda tarafları bir arada yaşamaya zorlamanın hukuken mümkün olmadığı belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine; tarafların tespit edilen kusur durumları ile sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği hususları dikkate alınarak 17.09.2020 tarihli celsede kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 400,00 TL'lik tedbir nafakasının kadının çalışmaya başladığı 01.12.2020 tarihinden itibaren aylık takdiren 250,00 TL olarak devamına, kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddi gerektiği, kadının tazminat taleplerinin kabulü gerektiği, nafakaların az olduğu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının tanık ifadelerinin duyuma dayalı olduğu, kadının nafaka taleplerinin reddi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu belirterek; kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ile nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından; İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere davalı-karşı davacı erkeğin; davacı-karşı davalı kadına şiddet uyguladığı, ayrıca davacı-karşı davalı kadının ailesini, yakınlarıyla birlikte darp ettiği, yaşadığı bu olayların etkisi ile ve korktuğu için davacı-karşı davalı kadının evden ayrılamadığı, İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen sair vakıalara yönelik tanık beyanlarının duyuma dayalı, soyut ve sebep saiki belli olmayan izahlardan ibaret oldukları, bu nedenlerle gerekçeden çıkarılması gerektiği, davacı-karşı davalı kadının ise davalı-karşı davacı erkeğe sürekli hakaret ettiği, İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere tehdit ettiği, ayrıca ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı, kadına yüklenen aşırı kıskançlık ve sürekli müdahale etme vakıalarına ilişkin tanık beyanlarının soyut ve sebep saiki belli olmayan izahlardan ibaret oldukları, gerekçeden çıkarılması gerektiği, evlilik birliğinin fiilen dört ay kadar sürdüğü, gerçekleşen bu durum karşısında İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu; evlilik birliğinin devamında, taraflar bakımından korunmaya değer yarar kalmadığı; karşı davanın da kabulüne ve boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, ancak hatalı kusur belirlemesinin düzeltilmesi gerektiği belirtilerek tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusur belirlemesinin düzeltilmesine; kadının eşit kusurunun bulunduğu, kadının asgari ücretle çalıştığı, asgari ücretin yoksulluktan kurtarmayacağı, tarafların mali ve sosyal durumlarının benzer olmadığının açık olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakanın miktarının kadının çalıştığı da dikkate alındığında isabetli olduğu, eşit kusurlu olduklarından eşlerin tazminat taleplerinin reddinin olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin diğer istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarları yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, tedbir ve yoksulluk mafakalarının miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi 190 ncı maddesi 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.