Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1970 E. 2023/4906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin zina yaptığı iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu, tazminat ve nafaka taleplerinin yerinde olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, erkeğin zinasının ispatlanamadığı, ancak evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, bu sebeple boşanmaya ve kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının yerinde olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2161 E., 2022/2522 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/744 E., 2021/399 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı-davacı kadının müvekkiline karşı cinsel görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin damadına kefil olup iflas etmesi üzerine ayrılalım dediğini, bu konuda psikolojik baskı yaptığını, çocukların müvekkiline karşı cephe almasına neden olduğunu, kızıp bağırdığını, terbiyesizlik yapma dediğini, aşağılayıcı söz ve davranışta bulunduğunu, müvekkilinin ceplerini karıştırdığını, müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin tazyik hapsi nedeniyle cezaevine girdiği dönemde müvekkilini ziyaret etmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, ... erkeğin ... isimli kadın ile birlikte yaşadığını, zina yaptığını, bu birliktelik için ortak konutu terk ettiğini, kadını küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, hakaret edip sevgisiz ve saygısız davranışlarda bulunduğunu, sık sık evi terk ettiğini, ortak çocuklara ve müvekkilline ilgisiz davrandığını, eve geç saatlerde geldiğini, yatağını ayırdığını, sürekli bilgisayar ve telefonda vakit geçirdiğini, telefonuna şifre koyduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, yüklü miktarda borç altına girdiğini, damadına kefil olduğunu, sık sık eve ödeme emirleri geldiğini, alacaklıların müvekkilini rahatsız etmesine sebep olduğunu, müvekkiline miras yoluyla kalan taşınmazları sattırdığını, müvekkiline ait taşınmazın kirasını alıp harcadığını, erkeğin annesine müvekkilinin baktığını ama erkeğin annesine ait maaş kartının erkek tarafından kullanıldığını, ... erkeğin kendi annesinin, eşinin ve çocuklarının ihtiyacını düşünmediğini ileri sürerek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un öncelikle 161 inci maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı olarak boşanmalarına olmadığı takdirde, 166 ncı maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, faiziyle birlikte 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... erkeğin eve geç geldiği, başka kadınla mesajlaştığı, telefonuna şifre koyduğu, yatağını ayırdığı, hakaret ettiği, ortak konutu terk ettiği, sadakatsiz olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu kadının, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile tam kusurlu erkeğin açtığı asıl davanın reddine, birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, birleşen davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili, birleşen davanın reddi, asıl davanın kabulü gerektiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin yasal koşulları oluşmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ve fer'îleri yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, zina hukuki sebebi ile açtıkları davanın ispat edildiğini, davanın zina sebebi ile kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen zina nedenli davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden ... erkeğe yüklenen kusurların gerçekleştiği, zinasının ispat edilemediği, kadının istinafının sadece zinaya dayalı davalarının reddine yönelik olduğu, bu nedenle erkeğe zina iddiası dışında başka bir ek kusur verilemeyeceği, erkeğin kadının kusurunu ispat edemediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan yararına hukuki sonuç çıkaramayacağı, kadının zinaya dayalı davasında otel kayıtlarına delil olarak dayanmadığı, bu itibarla otel kayıtlarının hükme esas alınmamasında hukuka aykırılık olmadığı, erkeğin ... isimli kadınla cinsel ilişkiye girdiğinin de ispatlanamadığı, ...'ün ceza evine ziyareti, erkeğe para vermesi hastanede erkeğe refakat etmesi davranışlarının erkek açısından sadakatsizlik düzeyinde bulunduğu, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru, miktarının makul olduğu, yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdirinin doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının makul olduğu, boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, nafaka miktarının da makul bulunduğu gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, delil bildirme süresinde otel kaydına dayandıklarını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen zina nedenli davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, erkeğin zinasının ispatlanıp ispatlanmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddinin, birleşen davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile kabulünün isabetli olup olmadığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, dilekçeler aşamasında açıkça dayanılmayan ancak ön inceleme duruşmasında verilen kesin süre içinde bildirilen delilin hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 140 ıncı maddesinin beşinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ye yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.