Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1989 E. 2023/1083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kurum tarafından korunma kararı kaldırılması istenen kişinin karar tarihinde ergin olması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı, davalının 18 yaşına kadar kurumda kaldığına dair tespit hükmü kurulup kurulmayacağı ve davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun işlem yaptığı, bozma ilamıyla kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki korunma kararının kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kurum mahkemeye sunduğu 30.06.2003 tarihli talep yazısı ile ... hakkında verilen korunma kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Korunma kararının kaldırılması istenen ... velisine dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, korunma kararı kaldırılması istenen ...`ın abisinin yanında kalmak istediğinin sosyal inceleme raporundan anlaşıldığı, incelenen dosya içeriğine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı kurumun talebinin kabulü ile ... hakkında verilen korunma kararının 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu (2828 sayılı Kanun) uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde hakkındaki korunma kararı kaldırılan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.09.2021 tarihli 2021/6133 Esas 2021/6211 Karar sayılı kararı ile, 2828 sayılı Kanun uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik isteğin, korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle de ilgili olduğu, davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp, sözü edilen Kanunun 24 üncü ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerektiği, somut olayda korunma kararının, davacı kurumun başvurusu üzerine kaldırıldığı, çocuğun yasal temsilcisine husumet yöneltilmediği gibi, kararın da yasal temsilciye tebliğ edilmediği, taraf teşkili sağlanmadan hukuki dinlenilme hakkı tanınmadan verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, hakkında korunma kararı alınmış olan ...`ın ergin olduğuna göre davanın; hakkında korunma kararı alınması istenen ...`a yöneltilmesi, onun da göstereceği deliller varsa toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerektiği, taraf teşkili sağlanmadan, eksik hasım ve eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, hakkındaki korunma kararı kaldırılması istenen ...`ın 12.01.1987 doğumlu olup karar tarihinde ergin olduğu, korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın konusunun kalmadığı bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekâlet ücreti hakkında karar verilmesi gerektiği, 22.08.2002 tarih ve 2002/111 sayılı sosyal inceleme raporuna göre davacının davasında haklı olduğu gözetilerek lehine yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... vekili, müvekkili hakkında verilen korunma kararının kendisi ergin oluncaya kadar devam ettiğinin kabulünün gerektiği, bu hususun tespitini talep etmelerine rağmen mahkemece bu taleplerinin gözardı edildiğini, bahse konu kararın kesinleşmediğinin tespitinde müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu, davanın konusuz kaldığından söz edilmesinin mümkün olmadığını, mahkeme tarafından verilen ilk korunma kararının kaldırılmasına yönelik kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini, verilen kararın müvekkilinin bir takım kamusal haklardan mahrum kalmasına neden olduğunu, salt davacı kurum tarafından başvuru yapıldığı tarihte başvurunun sosyal inceleme raporu esas alınarak yapıldığından bahisle davacı kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, somut davanın mahiyeti uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kurum tarafından hakkındaki korunma kararı kaldırılması istenen ...`ın karar tarihinde ergin olması sebebiyle davanın konusuz kalıp kalmadığı, davalının bu konuda bir davası olmadığı halde 18 yaşına kadar kurumda kaldığına ilişkin tespit hükmü kurulup kurulmayacağı, mahkemece haklılık durumunun doğru tespit edilip edilmediği ve davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2828 sayılı Kanun`un 22 nci maddesi, 24 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince işlem ve araştırma yapılarak hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.