"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakası ve tazminatlara karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL, ortak çocuk için ise aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak devamına, davacının lehine 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili dava dilekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2016/723 Esas, 2019/103 Karar sayılı kararıyla; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyeti davacı anneye verilen ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacının iştirak ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, yargılama sırasında davacı anne ve tarafların ortak çocuğu için ayrı ayrı takdir edilen 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra davacı anne için aylık 350,00 TL yoksulluk; ortak çocuk için 350,00 TL iştirak nafakasının davalı- karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına ödenmesine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL maddî, 6.000,00 TL manevî tazminatın davalı- karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, kadının ziynet alacağına ilişkin talebinin reddine, taraflar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca hesaplanan maktu vekâlet ücretinin taraflara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2019/2262 Esas, 2021/2589 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğundan ziynete ilişkin istinaf dilekçesinin reddine, boşanma ve fer'îlerine ilişkin istinaf istemine yönelik yapılan incelemede, taraflarca ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere aykırılık bulunmadığı ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece, davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına, ziynet alacağına yönelik verilen kararın kesin olduğu bu nedenle davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının boşanma ve ziynet alacağına ilişkin talepleri Yargıtay ilamı ile kesinleştiğinden bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı- karşı davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk yararına 500,00 TL iştirak nafakası ödenmesine , 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı- karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine, asıl davada davacı karşı-davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan, AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, karşı davada davacı-karşı davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan, AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulduğunu, vekâlet ücretinin ve nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması, vekâlet ücreti, nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada Mahkemece kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulup kurulmadığı, bozma ilamı sonrası yeniden vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği, nafakaların miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371, 323, 326 ncı maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı- karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli 2016/723 Esas, 2019/103 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşanmalarına ve diğer ferilerle birlikte ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından; nafakaların miktarı, maddi ve manevi tazminatların miktarı, ziynet alacağı davası yönlerinden, davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından; kusur belirlemesi, kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü yönlerinden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı- karşı davalı kadın tarafından; tazminatların ve nafakaların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz yoluna başvurulmuş, Dairemizce, davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına, ziynet alacağına yönelik verilen karar kesin olduğundan, davacı- karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Buna göre, Dairemizin onama-bozma ilamı ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı onanarak kesinleştiği halde, İlk Derece Mahkemesince bu husus gözetilmeden, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, kesinleşen iştirak nafakası miktarı arttırılarak yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli 2016/723 Esas, 2019/103 Karar sayılı ilamıyla vekâlet ücreti yönünden verilen karar, taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği halde bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararda, davacı- karşı davalı kadın yararına yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının, iştirak nafakası ve vekâlet ücreti yönlerinden davalı- karşı davacı erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davalı- karşı davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.