"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2986 E., 2022/3773 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/338 E., 2022/248 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini, olur olmaz her şeyden bir tartışma çıkardığını, devamlı maddi ve manevi şiddet uyguladığını, bu nedenle davalı erkek hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini, yine davalı erkeğin kasten yaralama suçundan Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma dosyası bulunduğunu, evlilik birliğini kurtarmak için araya akrabalarının girmesine rağmen davalı erkeğin bir türlü düzelmediğini, davalı erkeğin uyguladığı maddi ve manevi şiddetten sonra evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 30.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davacı kadının kendisi ile parası için evlendiğini, eşine şiddet uygulamadığını, evliliklerinin devamı halinde de şiddet uygulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı erkek vekili ikinci cevap dilekçesinde tarafların boşanmalarına, davalı erkek yararına 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacının maaşını elinden aldığı, davacıyı kısıtladığı, evde doğal gaz yakmasına izin vermediği, davacıya hakaret ettiği, davacının ailesiyle görüşmesini istemediği davacı tanıklarının beyanlarıyla sabit görülmüştür. Buna karşılık davacının davalıya "ben seni zengin olduğun için aldım, ben bekarlığımı özledim, evlilik benim işim değil..." gibi sözler söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, erkeğin asgari ücret düzeyinde gelir elde edebilecek durumda olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına 6.000,00 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminata, kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 500,00 TL olarak belirlenmesine, yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, kadın yararına tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşulları oluşmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.