Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2020 E. 2023/4632 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, kusur belirlemesi ve delillerin değerlendirilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma için yeterli görülmemesi nedeniyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/123 E., 2022/2334 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/55 E., 2021/724 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının aşırı kıskanç olduğunu, rencide edici, onur kırıcı hareketlerinin bulunduğunu, haksız şikayetlerde bulunduğunu, tarafların 14-15 yıldır ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin ölmüş anne ve babasına küfür ettiğini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aile konutunu bırakarak ayrı yaşama kararı aldığını, davacının müvekkiline karşı evliliğin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, eve bakmadığını borçları ödemediğini, davacının engelli kızına bile yardımcı olmadığını, davacının evlilik birliği içerisinde kusurlu taraf olduğunu belirterek, her ailede yaşanabilecek olayların davacı tarafından çarpıtılarak anlatıldığını, evlilik birliğinin devamına önem verdiğini beyan ederek açılan davanını reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; tanıklarının dinlenmediğini beyan ettiğinden mahkemece davacı erkeğin dinlenmeyen tanıkları ..., ...'ın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 243 üncü ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak dinlenilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, esik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, Mahkeme kararının bu nedenle sair istinaf itirazları incelenmeden kaldırılmasına açıklanan sebeplerle davanın yeniden görülmesi için tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 2003 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, davalının eş olarak evlilik birliği içerisindeki görevlerini yerine getirmediği, davalının davacıya ve davacının ailesine küfür ettiği, davalının çok kıskanç bir yapıda olduğu, bu şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı,evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının boşanmada tam kusurlu olduğu, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın ve çocuk lehine bağlanan tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğunu, kararın hatalı olduğunu belirterek kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğunu, kararın hatalı olduğunu belirterek kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.