Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2021 E. 2023/5624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen müşterek çocuğa ödenen iştirak nafakası ile boşanan kadına ödenen yoksulluk nafakası miktarlarının azlığına ilişkin temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları gözetilerek hakkaniyet ilkesi uyarınca daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, mevcut nafakaların düşük belirlenmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/769 E., 2022/1722 K.

DAVA TARİHİ : 18.10.2017

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/822 E., 2020/8 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiş; davacı kadının kişisel ilişkiye ve nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline ve çocukları fiziksel şiddet, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına nafakaların ÜFE ve TÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının, aşırı kıskanç olduğunu, sinkaflı küfürler ettiğini, hakaretlerde bulunduğunu, evlilik birliği içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline karşı ilgisiz olduğunu, müşterek hanede sürekli huzursuzluk çıkardığını, davacının müvekkilinden yatağını ayırdığını, evlilik birliği içerisinde davacının ağır kusurlu olduğunu, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olması nedeniyle kadın eşin nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların yaklaşık bir yıldır ayrı yaşadıkları, davalı erkek eşin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, tartışma esnasında eşinin boğazını sıkmaya çalıştığı, davacı kadının ise erkeğe "aptal, geri zekalı, manyak, şerefsiz, vicdansız, sen hiçbir şeyden anlamazsın" şeklinde hakaret ettiği, işyerine giderek rahatsız ettiği ve arkadaşları arasında küçük düşürdüğü, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ve evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu oldukları, kadın lehine tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunmadığı, yargılama devam ederken ortak çocuklardan 08.01.2001 doğumlu Hilal Çalım ergin olduğundan velâyeti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ergin olduğu tarih itibariyle tedbir nafakasının kaldırılmasına, ortak çocuklardan 15.12.2006 doğumlu...davacı anne ile birlikte yaşadığı, çocuğun beyanı da dikkate alınarak velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile küçük çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına karar kesinleştikten sonra 300,00 TL iştirak nafakası olarak devamına bu nafakanın her yıl yıllık ÜFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, bu nafakanın her yıl yıllık ÜFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kişisel ilişki süresi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında kusur belirlemesine yönelik olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda şiddet uygulayan erkek ağır, hakaret eden ve erkek eşin iş yerine giderek rahatsılık veren, arkadaşları arasında küçük düşüren kadının az kusurlu olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat karar verilmesi şartlarının oluştuğu, çocuklar için hüküm altına alınan tedbir nafakalarının boşanma kararının kesinleşmesi tarihinde sona ermiş olduğu da dikkate alınarak miktarları uygun olduğu, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının değişen koşullara göre arttırma imkanı bulunduğu da dikkate alındığında yoksulluk ve iştirak nafakası miktarının da makul olduğu, kişisel ilişkinin şekli ve süresi babalık duygularının tatmini ve çocuğun kişisel gelişimi açısından uygun ve makul olduğu gerekçesi ile; davacı kadının kusur belirlemesine, reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, erkeğin ağır kadının az kusurlu olması nedeniyle tazminat koşulları kadın lehine oluştuğundan kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların arttırılması taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, hükmedilen tazminatların yetersiz kaldığını miktarının çok düşük olduğunu, ortak çocuk...ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, annesine uygulanan şiddete şahit olması ve bundan psikolojik olarak olumsuz olarak etkilendiğinden kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına yönelik taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyan ederek nafakaların ve tazminatların miktarı ve kişisel ilişkinin süresi yönünden kararın bozulması için temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarları, kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 3 üncü maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Ayrıca Sözleşmenin 1 inci maddesi. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (b) bendi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk 15.12.2006 doğumlu Cebrail yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.