Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2044 E. 2023/4834 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkeğin açtığı boşanma davasında, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak kusurlu bir davranışının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak kusurlu bir davranışını ispatlayamadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1816 E., 2022/1866 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/583 E., 2021/729 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, evde huzursuzluk çıkardığını ve bu nedenle sürekli tartışmalar çıktığını, davalının tartışma esnasında müvekkiline karşı hakaret içeren sözlerinin bulunduğunu, tarafların 2018 yılında evlerini Kastamonu'ya taşıdıklarını ama davalının geçimsiz hal ve tutumlarının sürekli olarak devam ettiğini, 2018'in Eylül ayında ayrılma kararı aldıklarını ve 40 günlük ayrı yaşama süresinin gerçekleştiğini, bu süre içinde davalının pişman olduğunu belirttiğini ve tarafların barıştıklarını, fakat davalının geldiği akşam da dahil olmak üzere kafasında bir şeyler kurarak kavgaların tekrardan başladığını evliliğin sürmesinde taraflarca ve toplum açısından bir faydanın kalmadığını, tarafların bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'in tedbiren velâyetinin müvekkiline verilmesini, taleplerinin kabul görmemesi halinde kişisel ilişki tesisine yönelik karar verilmesini, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat olmak üzere 100.000,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan alınarak kendilerine verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; eşiyle yatağını ayıran, akşamları başka odaya gidip kendini soyutlayan, çocuklara tahammül edemeyen, çocukların oyuncaklarını çöpe atan, ..., evin, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçları ile ilgilenmeyen, davalıyı sık sık evden kovan ve davalının ailesini devamlı arayarak huzursuz eden, geceleri 23.00'ten sonra evden çıkan ve nereye gittiğini söylemeyen davacının davalıya kusur yaratmaya çalıştığını belirterek haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanıklarının beyanlarından davalı kadına bir kusur izafe edilemeyeceği ve iddia edilen vakıaların ispatlanamadığı; dinlenen davacı tanıklarının tarafların geçimsizliğine ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, bir kısım beyanların taraflardan aktarılan beyanlar olduğu, taraflardan aktarılan beyanların da hükme esas alınamayacağı, buna göre davacının, davalının evlilik birliğinin sarsılmasını gerektiren bir kusurlu davranışını kanıtlayamadığıgerekçesiyle davacı erkeğin açtığı boşanma davasının reddine, ortak çocukların velâyetlerinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren anneye verilmesine, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar yararına karar tarihinden itibaren ... yararına aylık 300,00 TL, ... yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı kadının kusurlu bir davranışının ispat edilip edilmediği, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.