Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2045 E. 2023/6033 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek maddi tazminat ve iştirak nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının kadın yararına o bölümler yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1451 E., 2022/2210 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/443 E., 2020/240 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, kadının davasında verilen boşanma hükmü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevi tazminat talebi ile kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevi tazminata hükmedilmesi taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı davacı erkek vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Tarafların nafaka ve tazminatların miktarına yönelik temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların arasında geçimsizlik bulunduğu, tartışmalar yaşadıkları, birbirlerine karşı hakarette bulundukları, bir süredir tarafların ayrı yataklarda yattıkları, erkeğin evlilik birliği devam ederken bir kadınla ilişki yaşadığı, kadının da bu durumu öğrenmesinden sonra tarafların ayrıldığı, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, erkeğin başka bir kadınla birlikte olduğu yönünde de mahallede dedikodu bulunduğu, erkeğin çeşitli zamanlarda bu kadınla birlikte de görüldüğü, erkeğin, kadını darp ettiği, bu nedenle yargılandığı, yargılama sonucunda cezalandırıldığı, erkeğin alkol kullandığı, eve geç geldiği, evi ile ilgilenmediği, erkeğin aşırı kıskanç olduğu, kadını komşularıyla ilişki yaşadığı konusunda itham ettiği, kendisini komşularıyla yakıştırdığı, erkeğin, kadını ve ortak çocuğu darp ettiği, ortak konuttaki eşyalara zarar verdiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına erkeğin eylemlerinin neden olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ekonomik geleceğinin zarar gördüğü, bu nedenle kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, erkeğin eylemleri neticesinde kadının kişilik haklarının zedelendiği, bu kapsamda kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, boşanma nedeniyle kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak kadın yararına nafakaya hükmedildiği, ortak çocuklar lehine iştirak nafakası takdir edildiği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 300,00'er TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarın iştirak nafakası olarak devamına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı kadın için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları, evliliğin süresi, tarafların yaşları, mevcut veya beklenen menfaatlerin kapsamı, manevi tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ve de kadın lehine hükmolunan maddî ve manevi tazminatın az olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının istinaf başvurusun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, ortak çocuklardan ... için boşanmanın kesinleştiği tarihten geçerli olmak ve çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam etmek üzere aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, ... için boşanmanın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 45.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevi tazminata, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-... kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2-Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, reddedilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, velâyet düzenlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk... yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı- davacı erkek vekilinin kadının davasında verilen boşanma hükmü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevi tazminat talebi ile kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevi tazminata hükmedilmesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Taraf vekillerinin nafakaların ve tazminatların miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davacı- davalı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve ortak çocuk... yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarları yönünden ... kadın yararına BOZULMASINA,

b.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı davacı erkek vekilinin tüm, davacı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ... 'a iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...

...