Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2064 E. 2023/4864 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanmaya ve fer'ilerine dair hükümlerin yerindeliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun bulunmadığı ve boşanmaya dair hükümlerin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1376 E., 2022/1946 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/97 E., 2021/450 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; 2017 yılı yaz ayında erkeğin yeğeni ... gelerek telefonundan bir porno görüntüyü kadına gösterip "bu sen misin" diye sorduğunu, daha önce de ...'ın uygunsuz ima ve tavırlarından rahatsız olduğunu erkeğe söylediğinde erkeğin tepkisiz kaldığını, tarafların Polatlı'da oturmasına rağmen yılın büyük bölümünün erkeğin ailesinin bulunduğu köyde geçtiğini, erkeğin köye gitme yönünde baskı yaptığını, kadının bir gece köye gitmek istemediğini belirtmesi ile arabayı durdurup kadını inmeye zorladığını, "git istemiyorum seni, boşan benden dediğini", bundan bir süre sonra da Eylül ayında bir gece kanepede uyuyan erkeğin uyanarak neden kendisini oradan kaldırmadığı gerekçesi ile kadına bağırıp küfür ettiğini, kafasına vurup boğazını sıktığını, eve gelen ortak çocuğa da "ananı al anasının evine götür istemiyorum bunu" dediğini, erkeğin sabahleyin "or... ben gidiyorum" dediğini, tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladığını, Ekim ayında erkeğin yeğeni ...'ın "amcamla küsmüşsün, seni ben gezdireyim, boşluklarını doldurayım" dediğini, ... ayında da kadının ailesinin yaşadığı apartmanda zile basıp kadının aşağıya inmesini isteyip cinsel içerikli sesli ve yazalı mesajlar gönderdiğini, kadının annesine internette kadının porno filmi olduğuna dair iftira attığını, buna ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu, erkeğe ...'ın gönderdiği mesajları gönderince erkeğin cevap bile vermediğini, erkeğin sürekli kadına karşı küfürlü konuştuğunu, bir çok kez fiziksel şiddet uyguladığını, birleşen davanın haksız olduğunu, olayın üzerinden çok zaman geçtikten sonra açıldığını, erkeğin bu süre içinde sessiz kaldığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 1.000.000,00TL maddî ve 1.000,000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve bu durumun süreklilik arz ettiğini, kadının ... ve ... isimli kişilerle erkeği aldattığını, bunun dışında erkeğin yeğeni ... ile 2004 yılından beri ilişkisi olduğunu, erkek bu durumu öğrendiğinde önce yeğeni ile konuştuğunu, yeğeninin durumu doğruladığını, olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen erkeğin hala olayın şokunu atlatamadığını, kadının ...'dan başka ... isimli kişi ile birlikte olduğunu öğrendiğini, kadının ... ile yaşamak istemesi nedeniyle ortak evden ayrıldığını, erkeğin bu durumları kadının açtığı boşanma davası sürecinde öğrendiğini, erkeğin bu olayların şoku ile boşanma davasını hemen açamadığını, ancak kadının kendi kusurunu gizlemek için hemen dava açtığını, kadının evlilik süresi içinde sürekli telefon hattını değiştirdiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... kadının ... isimli kişiyle duygusal bağlamda ilişkisi olduğu, ... ile devamlı olarak görüştüğü, yine ... ile cinsel içerikli sohbetler gerçekleştirdiği hususlarının sübut bulduğu, her ne kadar kadın erkeğin ... tarafından taciz edilmesine sessiz kaldığını iddia etmiş ise de ...'ın eyleminin tarafların ayrı yaşadığı dönemde gerçekleştiğinin, dolayısıyla erkeğin sessiz kaldığına ilişkin iddianın yersiz olduğunun anlaşıldığı, erkeğin karısı hakkında çıkan dedikodulara inanmak istemediği ancak bu durumun af niteliğinde olmadığı, gerçekleşen bu duruma göre kadının güven sarsıcı şekilde davranarak tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına ara kararla aylık 500,00TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ayrı yaşamasına neden olan olayın farklı olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını, ortak çocukların babalarının yanında çalıştıklarını, bu nedenle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı tanık beyanları ile ispatlanmış olmasına rağmen erkeğe kusur yüklenmediğini, yoksulluk nafakası ile ilgili olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığını, hükmedilen manevî tazminatın yerinde olmadığını, lehe tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü, asıl davanın reddi, hükmedilen manevî tazminat, reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle ... kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, tarafların ayrı yaşamasına neden olan olayın farklı olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını, ortak çocukların babalarının yanında çalıştıklarını, bu nedenle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı tanık beyanları ile ispatlanmış olmasına rağmen erkeğe kusur yüklenmediğini, yoksulluk nafakası ile ilgili olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığını, hükmedilen manevî tazminatın yerinde olmadığını, lehe tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü, asıl davanın reddi, hükmedilen manevî tazminat, reddedilen tazminatlar, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.