"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1277 E., 2022/1821 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/671 E., 2021/469 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin karşı davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 21 yıldır evli olduklarını, iki ortak çocuklarının olduğunu, evlendiklerinden beri ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, davalının kendisine fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, aile içi sorumluluklarını yerine getirmediğini ve davalının kendisini sürekli aldattığını, kendisini tehdit ettiğini, çevrenin araya girmesi ile anlaşmaya çalıştığını ancak birbirlerini görmeye bile tahammül edemediklerini, evlilik birliğinin giderek daha da çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 3.00,000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.00,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı adına kayıtlı aracın, evin ve iş yerinin yarısının tarafına devredilmesini talep ve dava etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile tazminat taleplerine yönelik faiz isteminde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı vekilince Mahkememize verilen cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının erkeğin iş yerine gelerek küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, yatağını ayırdığını, ortak çocuk Maviş'e psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, tehdit ettiğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk Maviş lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin yabancı bir kadınla uzun süre ilişki yaşadığı, başka yabancı kadınlarla da güven sarsıcı davranış biçimleri sergilediği, o kadınlarla sürekli olarak mesajlaştığı, ilişkileri ortaya çıkınca da kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, bir gelire sahip olmayan kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.250,00 TL yoksulluk nafakası ile kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların ortak çocukları reşit olduklarından çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, kadının harcı bulunmayan mal rejimine ilişkin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların sürekliliği ve evlilikte geçen süre ile erkeğin geliri dikkate alındığında kadın için takdir edilen nafaka ve tazminatların oldukça yetersiz olduğu ileri sürülerek kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının kusurları ispatlandığı halde kadına kusur olarak yüklenmemesinin hatalı olduğunu, dosyada davacının haklı olduğunu ispatlar bir tek delil bile yokken erkeğin tam kusurlu olduğunun beyan edilmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu, yalnızca müvekkilin lokanta işlettiği gerekçesiyle bu denli yüksek meblağlarda tazminat ve nafakaya hükmedilmesi açıkça usule aykırı olduğunu, yalnızca 5-6 masadan oluşan küçük bir esnaf işletmesi olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, reddedilen davası, kadının kabul edilen davası, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında erkeğin ayrıca yatak odasının kapısını kilitlediğinin anlaşıldığı, yine erkeğin tanık beyanlarında da net bir tarihin bulunmadığı, kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru ise de hükmedilen nafakaların az olduğu, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetli ise de, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen tazminatların da az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; hükmedilen yoksulluk nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafaka miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, reddedilen davası, kadının kabul edilen davası, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatların şartları oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi uyarınca daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının temyiz eden davacı- karşı davalı ...'e iadesine,
Aşağıda yazılı olan temyiz karar harcının temyiz eden davalı- karşı davacı ...'e yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.