"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/712 E., 2022/2310 K.
KARAR : Başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/386 E., 2021/325 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddedildiğini, buna karşın evlilik birliğinin yeniden kurulmadığını, birliğin temelinden sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; boşanmak istediğini beyan etmiş, kusurun erkekte olduğunu iddia ederek, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek eşin Bakırköy 2. Aile Mahkemesi nezdinde ikame ettiği davanın reddinden sonra tarafların bir araya gelmedikleri, bu süreç içerisinde kadın eşe yönelik herhangi bir kusur isnadında da bulunulmadığı, dinlenen tanık beyanlarıyla da tarafların boşanmanın reddinden sonra tekrar bir araya gelmedikleri, bu süreç içerisinde de kadına atfı kabil bir kusurun bulunmadığı erkeğin aile birliğini kurmak, kurtarmak yönünden bir girişimi ya da çabasının da olmadığı, davacının tam kusurlu olduğu, tarafların yapılan ekonomik sosyal durumları ile dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından edinilen kanaate göre kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği, boşanma nedeniyle evlilikten beklenen menfaatlerinin zarar uğraması ve erkek eşin evlilik birliğinden doğan sorumluluklarını yerine getirmeyerek kadının ve ailenin maddî ihtiyaçlarını karşılamaması, reddedilen boşanma davasında da ileri sürüldüğü ve işbu davada da tanık beyanlarından sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmasının kadının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olması nedeniyle kadın lehine nafakaya, maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 25.000,00 maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2015/16 Esas ve 2016/114 Karar sayılı kararında kadının kusursuz olduğuna ilişkin yapılan tespitin kesinleşmesi ve davacı yan tarafından fiili ayrılık dönemine ilişkin davalı kadına yeni bir kusur isnadı yapılmadığı dikkate alındığında dinlenmelerinin sonuca etkili olmayacağı anlaşılan davacı tanığı İsmail ile davalı tanığı ...'nın dinlenmesinden vazgeçilmesinde isabetsizlik olmadığı hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin sonuncu fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.