Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2071 E. 2023/4865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin akıbeti uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı erkeğin, eşine karşı aşağılayıcı ve hakaret içeren davranışlarda bulunduğu ve maaş kartına el koyduğu gibi kusurlu davranışlarının boşanmaya sebebiyet verdiği, davalı-davacı kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin boşanmaya ve erkeğin tam kusurlu olduğuna dair kararını onayan istinaf kararının temyizen ineresinde de hukuka uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1739 E., 2022/1963 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/891 E., 2021/1310 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmaların ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin asabi bir kişiliği olduğunu, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, "sen anlamazsın, senin aklın ermez, sus konuşma" diyerek sürekli müdahale ettiğini, son bir yıla kadar kadının maaş kartını elinde tuttuğunu, kadının telefonunun sürekli kurcaladığını, çaldığında kendisinin açtığını, erkek aradığında kadın ilk çalmada açmazsa her türlü hakaret ve aşağılamayı yaptığını, sürekli olarak "kamalak" diye hitap ettiğini, kendi yeğenlerinin düğünleri de dahil hiçbir sosyal hayata dahil olmadığını, kadın için artık evlilik çekilmez hale geldiğinden 2019 yılı Aralık ayı itibariyle müşterek evi terk ederek Ankara'ya yerleştiğini, 2020 yılı Haziran ayında erkeğin kadının annesine ait olan evin bahçesindeki ağaçları kestiğini, sebzeleri söktüğünü, çardak ve sair demirbaşı kırıp döktüğünü belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin hastalığı nedeni ile engelli olması üzerine kadın tarafından hor görülüp küçümsendiğini, ev alımı ve kendi üzerine geçirilmesi konularında baskı yaptığını, istediği yapıldığında ise hal ve hareketlerinin değiştiğini, 2017 yılında kadının babasının vefatı ile kendisine taşınmazlar kalınca yine hareketlerinin değiştiğini, 2019 yılı Eylül ayında kadının ortak çocuk ile birlikte Ankara'ya kardeşini ziyaret etmeye gittiğini, giderken biletini erkeğin aldığını, kardeşine hediyelikler yaptırdığını, kadının gittikten 15 gün sonra konuşmamaya başladığını, son konuşmalarda ise boşanmak istediğini belirttiğini, bu süreden sonra kadının erkeği ve ortak çocuğu aramadığını, erkeğe "sen sakatsın, engellisin" diyerek alenen utandığını dile getirdiğini, sinkaflı küfürler ettiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00TL tedbir nafakasına, 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin eşini aşağıladığı, hakaretler ettiği ve maaş kartına el koyduğunun sabit olduğu, kadına atfı kabil bir kusurun ise ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 200,00TL tedbir nafakasına, kadın çalıştığından şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00TL maddî, 25.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; sadece kadının tanık beyanlarının esas alındığını, müşterek çocuğun beyanlarının esas alınmadığını, tarafından maaş kartına el konulduğu vakıasına dayanılmadığını, müşterek çocuğa ve diğer tanığa sorması istenilen soruların Mahkemece sorulmadığını, hızlıca ifadelerinin alındığını, karşı davanın reddinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı- davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, sadece kadının tanık beyanlarının esas alındığını, müşterek çocuğun beyanlarının esas alınmadığını, tarafından maaş kartına el konulduğu vakıasına dayanılmadığını, müşterek çocuğa ve diğer tanığa sorması istenilen soruların Mahkemece sorulmadığını, hızlıca ifadelerinin alındığını, karşı davanın reddinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecedeki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı asıl davanın kabulü ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, karşı davanın ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle fiili ayrılıktan bir yıl önce maaş kartının kadın tarafından geri alındığının, bu nedenle bu vakıanın kusur olarak erkeğe yüklenemeyeceğinin, yine de kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.