Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2072 E. 2023/4867 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadına nafaka ve tazminat ödenip ödenmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1730 E., 2022/2083 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/81 E., 2021/109 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet eşyası alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli cinsel ilişki talebinde bulunduğunu, kadını bu konuda zorladığını, kadının duygusal ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, kıskanç olduğunu, kadının kızı ile telefonda konuşmasını kıskanarak telefonu duvara fırlattığını, belirli günlerde telefonun kendisinde kalacağını belirttiğini, erkek tarafından defalarca fiziksel şiddete uğradığını, üç kere boğazını sıkarak öldürmeye çalıştığını, sürekli sinkaflı küfürler ettiğini, ihtiyaçlarını karşılaması için para vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığını, 06.01.2020 tarihinde kadının dişi çok ağrıyorken zorla kadını hastaneye götürmeye çalıştığını, " ben sana kalk diyorsam kalkacaksın, nefes al diyorsam alacaksın, yat diyorsam yatacaksın" diyerek sol dizine üç kere yumruk attığını, kadını boğazlamaya çalıştığını, " seni elimden kimse alamaz, öldürürüm şuraya gömerim cesedini kimse bulamaz" dediğini, kadın kızını arayıp çağırdığında şaka yaptığını belirttiğini, kadının o gün evden ayrılarak çocuklarının yanına döndüğünü belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, son olayda kadının gitmek istediğini söylediğini, çocuklarını aradığını, kesinlikle şiddet uygulamadığını, kadın gittikten 20 gün sonra kadının yanına Ankara'ya gittiğini, kadına ev tuttuğunu, harcamalar yaptığını, 03.02.2020 tarihinde kadına terk ihtarı gönderdiğini, kadının tebligatı alır almaz dava açtığını, kadının bu durumu planladığını belirterek kadının boşanma talebinin kabulüne, tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına 03.02.2020 tarihinde terk ihtarı gönderdiği, ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışların erkek tarafından affedilmiş sayılacağı, bu nedenle kadına kusur yüklenmediği, kadının tanıklarının beyanlarına göre erkeğin kadına "sen öldürürüm, bahçeye gömerim" dediği ve vurmak üzere kadının üzerine yürüdüğü, böylece ölümle tehdit edip fiziksel şiddete teşebbüs ettiğinin anlaşıldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme yapıldığını, kadının telefon kayıtlarının araştırılması taleplerinin yerine getirilmediğini, kadının tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, karara tüm yönleri ile itiraz ettiklerini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, eksik inceleme yapıldığını, kadının telefon kayıtlarının araştırılması taleplerinin yerine getirilmediğini, kadının tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, erkeğin tanıklarına neden itibar edilmediğinin gerekçede açıklanmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, nafakanın süresiz olmasının hukuka aykırı olduğunu, karara tüm yönleri ile itiraz ettiklerini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecedeki geçimsizlikte kusurun erkekten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kadından kaynaklanan bir kusurun ispatlanıp ispatlanmadığı kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.