Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2073 E. 2023/5827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayetin kime verileceği, nafaka miktarlarının tespiti ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun hareket edildiği gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1479 E., 2022/1925 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1487 E., 2021/258 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı ve karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadın ile 9 Temmuz 2006 tarihinde evlendiklerini, 2007 tarihinde ... Ege isimli çocuklarının olduğunu ancak iki buçuk yaşında iken vefat ettiğini, 2011 yılında ... isimli 2014 yılında da Derin isimli çocuklarının olduğunu, kadının annesi, babası, abisi ve yengesinin hep ailenin içinde olduklarını ve sürekli evlerine geldiklerini, kendi annesi ve babası söz konusu olduğunda kadının saygı göstermediğini, kardeşleri ile görüşmemesi hususunda sürekli baskı yaptığını, kadının annesi eve geleceği zamanlarda, kadının annesinden korktuğu için temizlik yaptığını, psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, çocuklara bağırıp azarladığını, kadının kilo probleminin de kadının psikolojisini bozduğunu, 2019 yılı şubat ayından sonra da yatak ilişkilerinin son bulduğunu, kadının mayıs ayında yatakları ayırdığını, kadın ile konuşmak istediğinde "çok geç kaldın biz bittik, senden iyi baba olur ama bana koca olmaz, ilk işimiz boşanmak" gibi sözler söylediğini, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını ancak kadının kabul etmediğini, annesinin rahatsızlanması üzerine aynı mahallede yaşadığı annesine gittiğinde kadının evin anahtarlarını değiştirdiğini, eşyalarını toplayarak kapının önüne koyduğunu, kadının kendisini eve almadığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyeti, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; karşı tarafın iddialarının gerçeğe aykırı ve mizansenden ibaret olduğunu, müvekkili evlendikten sonra eşinin annesinin evinde annesi ve kardeşi ile birlikte yaşamaya başladığını, müvekkilinin kendisinden evde oturması ve hizmet etmesi beklediğini, 2007 yılında doğan çocukları ... Ege'nin 2010 yılında balkondan düşerek vefat ettiğini, 2011 yılında ... isimli çocuklarının olduğunu ve tarafların kirada yaşamaya başladıklarını, erkeğin sürekli bir işte çalışmaması nedeni ile hep ailelere muhtaç yaşadıklarını, erkeğin bu ...mu düzeltmek için çaba göstermediğini, erkeğin ailesinin tarafların evliliğine sürekli karıştığını, kararlarda ailesini dikkate alırken kadının fikirlerine önem vermediğini, erkeğin başka bayanla konuşmalarını yakaladığını, eşinin, kendisini sürekli şişman olmakla suçladığını, kilolarını problem ettiğini, sürekli aşağıladığını ve kilo vermeden işime gelme dediğini, sürekli bilgisayarla ilgilendiğini, aile bireyleri ile ilgilenmediğini, ekonomik şiddet de uyguladığını, marketten poşet istediğinde dahi parayı ben kazanıyorum ne poşeti diyerek eşini yerin dibine soktuğunu ve onurunu kırdığını, 2019 yılında evdeki tüm parayı çocukların kumbarasındaki para da dahil alarak evi terkettiğinden tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyeti, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının erkekten tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının yatakları ayırdığı, erkeğin ailesine soğuk davrandığı onları istemediğini belliği ettiği, son olayda erkeğe kadının abisi ve yengesinin siz biraz ayrı kalın demeleri üzerine erkeğin evden ayrılması akabinde kadının, erkeğin eşyalarını kapıya koyarak eve almadığı, erkeğin ise kadına 'mal gibi yiyorsun, çok kilo aldın, zayıflamadan benim işyerime gelme' şeklinde kiloları sebebiyle aşağıladığı, ayrıca ortak çocuklarla ve kadın ile yeterince ilgilenmediği, son olayda erkeğe kadının abisi ve yengesinin siz biraz ayrı kalın demeleri üzerine çocukların kumbarasındaki paraları dahi alarak evden ayrıldığı, taraflar arasındaki kusur irdelemesi olarak birinin kusurunu diğerinden üstün tutmayı gerektirir bir ...mun mevcut olmadığı, tarafların eşit kusurlu oldukları, anneden kaynaklanan velâyeti ihmale yönelik bir ...mun da mevcut olmadığı gerekçesiyle her iki boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, karşı davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün gerektiğini, kız çocuklarının babaya düşkünlüğü ile bilindiğini, babasız büyümelerinin özellikle o yaş grubu için sosyal ve toplumsal yaşantıda büyük eksiklik oluşturduğunu, annenin çocukların baba ile olan iletişimini bozmak adına sürekli babayı kötüleyici ithamlarda bulunduğunu, kadının çalıştığını, çalışabilecek gücü ve imkanının olduğunu, dava esnasında nafaka almak için işten ayrılmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, velâyetler, nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, erkeğin iddialarının ispatlanmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, müvekkili, bu dava açılmadan hukuki korumadan yoksun bırakıldığını, erkeğin vekili ile görüşmesi sağlandığını, protokol hazırlanmaya çalıştığını, burada alenen bilgilerin bu davada aleyhine kullanılmaya çalışıldığını, İlk Derece Mahkemesinin bunu dikkate almadığını, asıl davanın reddi, müvekkilinin tüm taleplerinin kabulü gerektiğini, müvekkili ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğunu, ziynete dair iddialarının ispatlandığını ve kabulü gerektiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, nafakaların miktarları, reddedilen tazminat taleplerinin ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, ziynet eşyalarının iadesi davasının eldeki dosyadan tefrik edildiği, buna ilişkin istinaf talebinin tefrik edilen dosya kapsamında incelendiği, tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, çocukların anne yanında kalmalarının bedeni, fikri, ahlaki gelişimlerine engel olacağı yönünde bir delil de bulunmadığı, çocukların üstün yararı uyarınca velâyetlerinin anneye verilmesi gerektiği, yine, velâyetleri kendisine verilmeyen baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisinin de isabetli olduğu, ancak tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik ...mlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüklerin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu, kadının eşit kusurlu olduğu, zaman zaman çalışması bulunuyor ise de, çalışmasının düzenli ve sürekli olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik ...mlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun iştirak nafakalarının ve yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, erkeğin tüm kadının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla, Mahkemece takdir edilen kusur oranları haksız olduğunu, kadının ağır kusurlu olduğunu, çocuğun üstün yararı gözetilerek müvekkil babaya verilmesi gerektiği, kadının hali hazırda temizlik işçisi olarak çalışmaktayken kötü niyetli olarak işi bıraktığı ve yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, dosya kapsamında taraflar arasında anlaşmazlıklara ilişkin gerekli ve yeterli araştırma yapılmadığı, tanık beyanları kesin delil niteliğinde olmamasına rağmen anlatılanların tamamen doğruluğu esas alınarak hüküm kurulduğu ileri sürülerek kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, velâyetler, nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, nafakaların miktarları, reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tarafların reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu 190 ıncı, 194 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.