Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2079 E. 2023/3669 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu ve tazminat miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1118 E., 2022/1787 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramankazan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/300 E., 2021/86 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacının evlilik birliği içerisinde müvekkiline yönelik olumsuz davranışları, psikolojik şiddete varan aşağılamaları ve yok saymaları sonucu ortaya çıkan sorunlar nedeniyle evlilik birliğinin devamının müvekkili açısından imkânsız bir hale geldiğini, davalı- karşı davacının, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, ablasının biten evliliğinden bahsederek boşanmakla tehdit ettiğini, "Seni istemiyorum, aileni istemiyorum, ya ben ya ailen ve işin" dediğini, kazancını küçümsediğini, maddî-manevî destek olmadığını, duygu ve düşüncelerini önemsemediğini, davalı karşı davacının da çalışıyor olmasına ve bir gelirinin bulunmasına rağmen bir kısmı elden verilen maaşını geç aldığını ya da abisinin zamanında vermediğini iddia ederek eve ve müvekkiline destek olmaktan kaçındığını, davalı- karşı davacının sürekli sebepsiz tartışma çıkararak müvekkilinin aile, akraba ve arkadaşlarıyla görüşmesine engel olmaya çalıştığını, tarafların ortak bir kararla çocuk sahibi olmaya karar vermişken bu yolda alınan kararın aksine davalı- karşı davacının müvekkilden habersizce gebeliğe son verdiğini, intihar etmekle tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- karşı davalının dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususların gerçek dışı olup tamamen kendine haksız menfaat temin etmek amacını taşıdığını, müvekkilinin, evlilik birliği süresince, aile birliğinin gerektirmiş olduğu sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, evine ve eşine bağlı bir insan olduğunu, ailesi için her türlü fedakarlığı yaptığını, müvekkilinin maaşını davacı- karşı davalının hesabına her ay eksiksiz yatırdığını, maddî ve manevî destekte bulunduğunu, müvekkilinin davacı- karşı davalının kazancını ve işini bilerek evlendiğini, müvekkilinin, babasını araya koyarak davacı- karşı davalının kredi almasını sağladığını, müvekkilinin psikolojik bir rahatsızlığı bulunmadığını, davacı- karşı davalının haberi olmadan gebeliğin sonlandırıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, beraber karar verdiklerini, sürekli davacı davalının ailesini aşağıladığını, hakaretler ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davacı- karşı davalının sürekli müvekkilinin maddî gücünü kullanmaya çalıştığını, davacı- karşı davalının ailesinin müvekkiline hakaretlerde bulunduğunu, saygı göstermediğini, müvekkilinin ağır derecede psikolojik şiddete maruz kaldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkil lehine dava tarihinden başlamak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, hükmedilen nafakaya sonraki yıllar için nafaka artış oranının belirlenmesine, müvekkil lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2 çeyrek altın ve 1 adet bileziğin aynen iadesine, işbu talebin kabulünün mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL'nin altınların bozdurulduğu 16.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacının davacı karşı davalı ile ortak kararları olmaksızın gebeliğe son verdiği, davacı karşı davalıya onur kırıcı söz ve davranışlarda bulunduğu, davacı karşı davalının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı karşı davalı erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, davalı karşı davacını fer'î taleplerinin REDDİNE, davalı karşı davacının ziynet eşyalarına ilişkin talepleri yönünden kararın kesinleşmesine müteakip davanın tefrikine, karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile; davalı- karşı davacının, aile bireylerinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkilini onur kırıcı ve aşağılayıcı tavır ve davranışlara maruz bıraktığını, tazminat miktarlarının düşük olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulünün hatalı olduğunu, karşı davanın ve fer'î taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi ve karşı davanın reddi ile evlilik birliğinin sarsılmasında kadının tamamen kusurlu olduğuna dair belirlemenin isabetli olduğu, davacı karşı davalı erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının fazla olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşullarının da kadın lehine oluşmadığı gerekçesi ile davalı- karşı davacı kadının, davacı- karşı davalı erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı- karşı davalı erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı- karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı- karşı davacı kadının sair, davacı- karşı davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı karşı davacı kadının tamamen kusurlu olduğunu belirterek yararına hükmolunan maddî manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olanın erkek olduğunu, buna rağmen davacı karşı davalının kendisini masum göstermeye çalıştığını, eşitlik ilkesi gereği evli kadının eğer çocuk istemiyorsa eşinin çocuk istemini karşılamak zorunda olmadığını, AİHM bu konudaki baba adaylarının başvurularını reddettiğini belirterek; kendi davasının reddi asıl davanın kabulünü yönünde temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü karşı davanın reddi ile erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.