"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün asıl ve karşı dava yönünden onanmasına karar verilmiştir.
Davalı-davacı kadın tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı-davacı kadının asıl dava yönünden karar düzeltme dilekçesinin incelemesinde;
Miktar ve değeri karar düzeltme sınırını aşmayan Yargıtay kararları hakkında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltmesi yoluna gidilemez. Karar düzeltmeye konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi uyarınca karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, asıl davada davalı-davacı kadın aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 28.674,55 TL olup Dairenin karar tarihi itibari ile karar düzeltme sınırı olarak belirlenen 35.830,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı kadının asıl dava yönünden karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-davacı kadının karşı dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin emekli olduğunu, davalı-davacı kadının çalışmadığını, davalı-davacı kadın adına edinilen taşınmaz ve aracın bedelinin tamamının müvekkilinin birikimi ve parası ile karşılandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik taşınmaz yönünden 15.000,00 TL, araç yönünden 5.000,00 TL katkı payının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep etmiş; davacı-davalı erkek vekili 24.05.2010 tarihli dilekçesiyle miktarını taşınmaz yönünden toplam 22.500,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin pazarda satış yaparak gelir elde ettiğini, davacı-davalı erkekten daha fazla gelir elde ettiğini, davacı-davalı erkek adına edinilen taşınmazın yarı bedelinden fazlasını müvekkilinin ödediğini, müvekkili adına olan taşınmazın müvekkilinin annesinin katkısı ve çalışarak aldığını belirterek davanın reddini savunmuş; 60.000,00 TL değerindeki davacı-davalı erkek adına kayıtlı taşınmazın yarısı olan 30.000,00 TL'nin katkı payı olarak mal paylaşımının yapılarak faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı-davalı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalı-davacı kadının çalışmadığını, müvekkili adına taşınmaz olmadığını, davalı-davacı kadına miras kalmadığını belirterek karşı davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.12.2015 tarihli, 2011/4 Esas, 2015922/692 Karar sayılı kararı ile, asıl davada tasfiye konusu 112 ada 17 parsel sayılı taşınmaza davacı-davalı erkeğin % 71,80 katkı payı oranı olduğu, karşı davada tasfiye konusu kooperatif hissesinin % 18,80'inin edinilmiş maldan karşılandığı, davalı-davacı kadının % 32,00 katkı payı oranı olduğu, aracın da edinilmiş mal olduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin taşınmaz yönünden talebinin kabulüyle 22.500,00 TL katkı payı alacağının 15.000,00 TL'sine dava tarihi olan 21.03.2008 tarihinden, 7.500,00 TL'sine ıslah tarihi olan 24.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı-davalı erkeğin araç yönünden talebinin kısmen kabulüyle 3.250,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; davalı-davacı kadının taşınmaz yönünden talebinin (katkı payı ve değer artış payı alacağı) kısmen kabulüyle 9.510,46 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 3.760,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01.11.2016 tarihli ve 2016/9181 Esas, 2016/14883 Karar sayılı ilamı ile, asıl davada tasfiye konusu taşınmazın ve karşı davada tasfiye konusu taşınmazın kooperatif üyeliğinin eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, kooperatiften gelen yazı cevabına göre taşınmazın bahçe katı olan daire tesisat, kaba sıvası, kapı ve pencereleri yapılarak teslim edildiği, hükme esas alınan hesap bilirkişi heyeti raporu asıl dava ve karşı dava için yapılan hesaplamada tarafların katkı oranı tespiti için kadının gelirinden kişisel harcamalar haricinde ev harcamalarına katılması gerektiğinden düşüm yapıldığı, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesine maddesine göre evi geçindirme yükümlülüğü erkekte olduğu, ne var ki Yargıtay ve Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 742 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesine göre kocanın evin geçimine katkıda bulunmasını istemesi durumunda evlilik birliğinin devamı içerisinde kadından bu yönde talepte bulunması gerektiği, dosya içeriğine göre kocanın bu yöne ilişkin talebinin bulunduğu iddia ve ispat edilemediği, Mahkemenin Yargıtay uygulamalarına ve yasaya aykırı olarak kadının gelirinden evi geçindirmek için belli bir oranın ayrılarak katkı oranın hesaplanmasının hatalı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl davada tasfiye konusu 112 ada 17 parsel sayılı taşınmaza davacı-davalı erkeğin % 47,37 katkı payı oranı olduğu, karşı davada tasfiye konusu kooperatif hissesinin % 18,80'inin edinilmiş maldan karşılandığı, davalı-davacı kadının % 52,63 katkı payı oranı olduğu, aracın da edinilmiş mal olduğu gerekçesiyle davacı-davalının taşınmaz yönünden talebinin kısmen kabulüyle 18.948,00 TL katkı payı alacağının 15.000,00 TL'sine dava tarihi olan 21.03.2008 tarihinden, 3.948,00 TL'sine ıslah tarihi olan 24.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı-davalı erkeğin araç yönünden talebinin kısmen kabulüyle 4.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; davalı- davacı kadının taşınmaz yönünden talebinin kısmen kabulüyle 23.504,55 TL değer artış payı alacağı, 5.170,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 28.674,55 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın taşınmazlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 14.11.2022 tarihli ve 2022/7906 Esas, 2022/9239 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek; hükmün asıl ve karşı dava yönünden onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı-davacı kadın karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı-davacı kadın, asıl davada tasfiye konusu taşınmazı tamamen kendisinin aldığını, miras parası ile alındığını, davacı-davalı erkeğin katkısının olmadığını, asıl davada tasfiye konusu aracın da oğlunun kazandıklarıyla alındığını, erkek adına kayıtlı taşınmazın değerinin 2010 yılında yapılmış bilirkişi raporuna göre değerlendirildiğini taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, asıl ve karşı dava da faiz başlangıçlarının hatalı olduğunu belirtilerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ispat, değer, faiz başlangıcı noktasında toplanmaktadır, Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddsi, 31 inci maddesi, 90 ıncı maddesi, 107 nci maddesi,109 uncu maddesi, 111 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 239 uncu maddesinin birinci fıkrası, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, 07.10.1953 tarihli, 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı Kararı,
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle karşı dava yönünden yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı-Davacı Kadının Asıl Dava Yönünden Karar Düzeltme Dilekçesinin İncelemesinde;
Davalı-davacı kadının asıl davada aleyhine hükmedilen alacak yönünden karar düzeltme dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davalı-Davacı Kadının Karşı Dava Yönünden Karar Düzeltme Talebinin İncelemesinde;
Karar düzeltme talebinin REDDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.