Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2154 E. 2023/6569 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipotek nedeniyle yapılan icra takibi sonucu taşınmazın banka adına tescil edilmesi üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu şerhi bulunmasa dahi taşınmazın aile konutu olduğu ve eşin ipotek tesis işlemine rızasının bulunmadığı gözetilerek, 4721 sayılı TMK'nın 194. maddesi uyarınca ipoteğin geçersizliğine ve tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1643 E., 2022/2100 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/791 E., 2022/457 K.

Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması, tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın davalı eş adına tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davaya konu adreste bulunan aile apartmanının 4 nolu dairesinde eşi ... ve çocukları ile birlikte 40 yıldan fazla süredir aile konutu olarak ikamet ettiklerini, aynı binanın diğer dairelerinde de kayın validesi, kayın biraderi ve görümcesinin aileleriyle birlikte oturduğunu, ...'ün sahibi olduğu şirket için davalı... Bankasından davacının onayı olmaksızın bir veya birden fazla kredi çekildiğini, davalı ...'in de davacının onayı olmaksızın bu kredi işlemine karşılık binada bulunan hissesine ipotek tesis ettiğini, devamında kredi borçlusu şirketin krediyi ödeyememesi üzerine davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını bunun sonucunda da icra aracılığı ile söz konusu taşınmazı alacağa mahsuben bankanın satın aldığını ve tapuda adına tescil ettirildiğini, davalı bankanın icra takibi üzerine davacının oturduğu daireye İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün 2012/21983 Esas sayılı dosyasına istinaden 09.10.2017 tarihinde tahliye emri gönderildiğini, davacının bu olay üzerine eşinin ipotek işlemlerinden haberdar olduğunu, yapılan tüm işlemlerin asıl sebebi olan ipoteğin davacının onayı alınmaksızın yapıldığından ötürü geçersiz olduğunu, davacının satışa rızasının olmadığını, taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına, ipoteğin kaldırılarak tapu devir ve tescil işlemlerinin iptaline, taşınmazın davacı ve ailesi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

2. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, ... Yapı Şirketinin doğmuş, doğacak borçlarının teminatını oluşturmak üzere birinci derecede 800.000,00 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, borçlulara yasal ihtaratlar yapıldığını, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip neticesinde 10.04.2014 tarihinde yapılan açık arttırmada 427.000,00 TL bedelle bankaya ihale edildiğini, bu konuda ihalenin feshi davası açıldığını, reddedilerek kesinleştiğini, İİK 134.madde gereğince taşınmazın mülkiyetinin bankaya geçmiş olduğunu, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davacının kötü niyetli olup davalı olarak gösterdiği eşiyle hareket ettiğini, ipotek konulmasının üzerinden 14 yıl, icra takibinin başlatılmasından itibaren ise 6 yıl geçtiğini, dava açmaktaki amacın bankanın alacağını engellemek olduğunu, ... Yapı Şirketinin aile şirketi olup yapılan işlemlerden davacının haberdar olmamasının mümkün olmadığını, eşlerin iyi niyetli olmadıklarını, taşınmazın arsa vasfında olup ipotek tesisi sırasında aile konutu olabileceğini davacı bankanın bilebilecek durumda olmadığını, tapu siciline güven ilkesi sonucu iyiniyetli olarak ipotek tesis edip kredi kullandırdığını, bankanın iyiniyetinin korunması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 13.12.2018 tarih ve 2017/1061 Esas, 2018/1045 Karar sayılı kararı ile sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 26.10.2021 tarih ve 2019/956 Esas, 2021/1706 Karar sayılı kararı ile dava harçlarının kamu düzeninden olduğu, tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin davalar nispi harca tabi olduğu, taşınmazın değeri üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamayacağı, nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi, tamamlanmaması halinde 490 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi yasaya aykırı olduğu; kabule göre de dosya kapsamında davaya konu taşınmaz son durumunu gösterir tapu kaydı ve ipotek akit tablolarının getirtilmediği görülmekle hataya değinilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz nedeniyle İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/155 Esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davasının taraflarının aynı olmadığı, bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verildiği; dava konusu taşınmazın 25.05.2000 yılında tam hisse ile satış yoluyla 3181 yevmiye ile edinilmiş olduğu, taşınmazın davalı ... adına olup, taşınmaz üzerine davalı ... tarafından 23.07.2004 tarih, 7992 yevmiye nolu ve 08.05.2006 tarih ve 8704 yemiye nolu resmi senet akit tablosu ile davalı ... Bankası adına ipotek tesis edildiği, ipotek esnasında taşınmazın arsa vasfında olduğu, arsa üzerinde muhkim bir bina bulunduğu, ekspertiz keşfi ve incelemesi yapıldığı, tapuda arsa olan taşınmazda bina olduğunun tespit edildiği, davalı bankanın taşınmazda bina olduğundan ve tarafların bu binada oturduklarından haberdar olduğu, mahkememizce yapılan keşifte binada davacı ve ailesinin oturduğu ve aile konutu olarak kullanıldığının tespit edildiği, ipotek tesisi işlemi sırasında davacının açık onayı alınmadığı davalı ... tarafından ... Yapı Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. borçlarının teminatını oluşturmak üzere konulan ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın davalı ... Bankası A.Ş. adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malik davalı eş ... adına tesciline, karar vermek gerektiği hususunda tam bir vicdani kanaate varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, İstanbul ili ... parsel sayılı olup ... adresinde bulunan taşınmaz üzerine davalı... Bankası tarafından Ümraniye 2. Bölge Tapu Müdürlüğü 23.07.2004 tarih 7992 yevmiye nolu ve 08.05.2006 tarih 8704 yevmiye nolu resmi senet akit tablosu ile davalı ... tarafından ... Yapı Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. borçlarının teminatını oluşturmak üzere konulan ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın davalı ... Bankası A.Ş. adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malik davalı eş ... adına tesciline, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle;ipotek işlemi üzerinden çok uzun süre geçtiğini, tapuya güvenerek bankanın işlem yaptığını, tapu kayıtlarında arsa vasfında olduğunu ve aile konutu şerhinin bulunmadığını, icra takibinin durdurulması için çeşitli davaların açıldığını ve reddedildiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın eski tapusunun ve ipotek akit tablosunun incelenmesinde davalı ...'in taşınmazda 29/64 hissesi olduğu, ipoteğin kaldırılması talebi taşınmaz dava tarihinden önce ihale yoluyla satıldığı, bu nedenle ipoteğin kalkmış olduğu, ipoteğin kaldırılması talebi yönünden talebin reddine karar verilmesinin gerektiği; ipotek tesis tarihinde taşınmazın aile konutu olduğunun sabit olduğu, dava konusu gayrimenkul üzerine davacı eşin rızası alınmadan davalı ... nedeniyle konulan ipotek işleminin bu nedenle ipotek tarihi itibari ile geçersiz olduğu ve iptali gerektiği; ipoteğin geçersiz olması nedeniyle sonraki işlemlerin de hukuken geçerli olmadığının kabulünün gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ipoteğin kaldırılması talebinin reddine; tapu iptali tescil davasının kabulü ile ... parselde kayıtlı arsa vasıflı, davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılan "..." adresine ait keşifte 1006 ada 27 parsel 3 nolu daire olarak tespit edilen taşınmazın aile konutu olması nedeniyle davalı ... hissesi dikkate alınarak 29/64 payının davalı banka adına olan tapu kaydının iptali ile 29/64 hissesinin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; davalı banka vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; bekletici mesele yapılması gerekirken talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu; dava konusu taşınmazın aynı olduğunu ve birbirini etkileyeceğini, taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olduğunu, üzerine kaçak olarak bina inşaa edilmiş olmasının ve bunun aile konutu olduğunu bilmesinin bankadan beklenemeyeceğini, aynı evde yıllardır birlikte yaşayan ailenin, aile şirketi nedeniyle işlemlerinden haberdar olmadığının kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtay’ın bir çok kararında bu durumda eşlerin birlikte hareket ederek kötü niyetli olarak dava açtığının kabul edildiği kararlarının olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında, eşlerin birlikte hareket edip etmediği ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 üncü maddesi, 194 üncü maddesi, 4721 sayılı Kanun’un 1023 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...