Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2163 E. 2023/1188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davacının vefat etmesi üzerine, verilen boşanma hükmünün kesinleşip kesinleşmediği ve buna bağlı olarak mahkemenin kusur belirlemesi yapıp yapamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Daire'nin önceki bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmadığından boşanma hükmünün kesinleştiği, bu nedenle davacının vefatı nedeniyle evliliğin ölümle sona ermiş sayılamayacağı ve mahkemenin yeniden kusur belirlemesi yapmasının hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/184 E., 2021/275 K.

DAVA TARİHİ : 11.05.2015

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, davacının yargılama esnasında 15.11.2021 tarihinde vefat etmiş olması sebebiyle boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasında davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğunun tespitine, davalı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı mirasçıları ve davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dilekçeler aşamasında özetle; davalı ile ikinci evliliği olduğunu, tarafların yaklaşık 4 seneden bu yana ayrı odalarda yattıklarını, davalının kendi odasını akşamları kilitlediğini, hastalandığında yeteri kadar ilgilenmediğini, başkaları yanında aşağıladığını, çocuklarının gelmesini istemediğini, onlara hakaret ettiğini, boşanmak için mal varlığı talep ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek; tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına dava dilekçesinin 20.05.2015 tebliğ edildiği, süresinden sonra 05.06.2015 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmaktadır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, her iki tarafın da evlilik birliğinin gerektirdiği özen yükümlülüğünü ihlal ettikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına eşit kusurla oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olmaları dikkate alınarak davalı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, her iki taraf lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 13.03.2018 tarihli, 2018/1387 Esas ve 2018/3134 Karar sayılı kararıyla, mahkeme, tahkikat aşamasını sonlandırdığını belirttiği son celseden bir önceki celse taraflara sözlü yargılama günü vereceğine ilişkin ihtarat yapmadan, ayrıca davalı kadına tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı verilmeden karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairemiz 23.05.2019 tarihli kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece önceki gerekçe ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olmaları dikkate alınarak davalı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, her iki taraf lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 14.01.2021 tarihli ve 2020/5076 Esas ve 2021/171Karar sayılı kararıyla, davalı kadının tüm temyiz itirazlarının yersiz olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre davalı kadının tam kusurlu olduğu, kadının süresinde olmayan cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakası talep ettiği anlaşılmakla mahkemece bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davalı kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, yine davalı kadın tarafından açılmış bir dava olmadığı halde kendisini vekille temsil ettirdiği gerekçesi ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiş, davalı kadının karar düzeltme isteği ise reddedilmiştir.

Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının yargılama esnasında 15.11.2021 tarihinde vefat etmiş olması sebebiyle boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasında davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğunun tespitine, davalı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminata hükmedilmesi talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları tarafından, İlk Derece mahkemesince boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen hükmün sebebi yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 03.10.2022 tarihli 2022/6603 Esas ve 2022/7675Karar sayılı kararıyla, Dairemizin 14.01.2021 tarihli kararına karşı taraflarca karar düzeltme kanun yoluna başvurulmaması ile boşanma hükmünün kesinleştiği, evliliğin ölümle değil boşanmayla sona erdiği, İlk Derece Mahkemesince boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm sonucu itibariyle doğru ise de, boşanma hükmünün konusuz kalma gerekçesinin hatalı olduğu gibi Mahkemenin hatalı değerlendirmesi sonucu evliliğin ölümle son bulması halinde uygulanacak olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince yeniden kusur belirlemesinin de doğru olmadığı, davalı kadının ise tüm temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, erkeğin mirasçılarının temyiz itirazlarının kabulü gerektiği belirtilerek hükmün belirtilen hususa ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; dosyada yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, kusurunun bulunmadığı, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, boşanmayı istemediğini belirterek kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesinin Dairece son bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, boşanma ilamının ölümden önce kesinleşmiş bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi ve 175 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle düzeltilerek onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.