"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1539 E., 2022/2081 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yenide esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/140 E., 2022/313 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile davaya çekişmeli boşanma olarak devam edilmek üzere kararın kaldırılmasına ve mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde; ekte sunulan protokol doğrultusunda davalı ile anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı erkek Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra verdiği 06.05.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne uymadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin ortak giderlerine katılmadığını ve evi terk ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ıncı maddesi gereğince boşanmalarına, 15.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davacı-karşı davalı erkek 28.04.2022 tarihli duruşmada davasının 4721 sayılı Kanunun 161 inci olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, pasaport dahil herşeyinin ortak evde kaldığını, hakaret, tehdit ve şiddet gördüğünü, erkeğin sürekli borçlanıp müvekkilinin ödemesine sebep olduğunu, 2018 yılı yılbaşı akşamı bacagından bıçaklandığını, müvekkilinin evden atıldığını, mecburen güzellik salonu sahibi arkadaşlarına sığındığını ileri sürerek kişisel eşyalarının iadesine, 4721 sayılı Kanunun 166/1 inci maddesi gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadına 8.04.2022 tarihli duruşmada aylık 3000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası istediğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2018 tarih ve 2018/954 E., 2018/923 K. sayılı kararı ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçtiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2019 tarih ve 2019/304 Esas, 2019/288 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar tarafların anlaşmalı boşanma iradelerinden dönmelerini engelleyen bir yasal hüküm bulunmadığı ve davanın çekişmeli boşanma olarak görülmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının evlendikten sonra işe başladığı, işe başladıktan sonra alkollü vaziyette eve geç gelmeye başladığı, erkeğin ise kadına "orospu" dediği, gece eve geç gelmesi nedeniyle kadını eve almadığı, kadının arkadaşlarının evinde kalmak zorunda kaldığı, boşanmanın meydana gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin zinaya dayalı davasının ispatlanamadığından reddine, eşit kusur nedeniyle her iki tarafın tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 800.00 TL tedbir nafakasına, her iki tarafın gelir durumunun aynı olması sebebiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini bıçakladığına ilişkin ceza dosyasının dikkate alınmadığını, yazışmaların kendisine ait olmadığını, pasaportuna erkeğin el koyduğunu belirterek kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası, vekâlet ücreti ile yargılama gideri yönlerinden kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının alkollü vaziyette eve geç gelme vakıasına dayanmadığı halde kusur belirlemesinde dikkate alınmasının mümkün olmadığı, kadının diğer iddialarının affedilmiş ya da dava tarihinden sonra olduğu anlaşılmakla erkeğin istinafa gelmeyerek kesinleşen kusurlarının dışında başka bir kusurunun bulunmadığı, kadının güzellik uzmanı olup sigortasız çalıştığı, düzenli işi ve geliri olmadığı, gibi arkadaşlarının yanında kaldığı, lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kusur tespiti, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına yasal koşulları oluşmakla 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, kadının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kararında erkeğin neden tam kusurlu olduğunun açıklanmadığını, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, evin giderlerine katılmadığını, davadan sonra müvekkile ait eşyaları evden alıp gittiğini, halihazırda kadının çalıştığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat takdirine yönelik kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; istinaf yoluna başvurmayanın temyiz yoluna başvuramayacağını, istinaf mahkemesinin kararında karşı vekâlet ücreti takdir edilmediğini belirterek vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası takdirinin ve miktarlarının yerinde olup olmadığı ve davalı-karşı davacı kadın yararına istinaf vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddesi. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi İkinci Kısım İkinci Bölüm 17. bent.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm, davacı-karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanaklarında erkeğin asgari ücretle çalıştığı, daha sonra işten çıktığı buna karşılık kadının güzellik uzmanı olduğu belirtilmiş ancak geliri hakkında bir tespit yapılmamıştır. Diğer yandan tanıklar kadının güzellik salonunda çalıştığını, boşanma olayından sonra işten çıktığını ifade etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince tarafların geliri denk olduğundan nafaka talebinin reddine karar verilirken Bölge Adliye Mahkemesince kadının SGK'lı çalışması olmadığından yoksulluk nafakası takdiri yoluna gidilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı karşı davacı kadının sürekli ve kendisini yoksulluktan kurtaracak düzenli bir gelirinin olup olmadığı hususunda çelişki söz konusudur. O halde, yeniden usulünce tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının SGK kayıtları, vergi kayıtları, Ticaret Sicil Kayıtları da dikkate alınarak etraflıca araştırılarak, kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığının, çalıştığının tespit edilmesi halinde, çalışması karşılığında elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığının, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığının belirlenerek sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin sair, davalı-karşı davacı kadının tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...