Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2167 E. 2023/1635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların kusur durumu, kadın yararına yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 11. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; ekonomik koşullar nedeniyle evlendikten sonra 2 yıl ailesi ile birlikte yaşadıklarını, düğün aşamasında aileleri arasında sorun yaşandığını, kadının düğünde takılan takılar nedeniyle evden ayrılmak istediğini, bu süreçte kadının bir çok kez evi terk etme girişiminde bulunduğunu, kadının ayrı eve çıkmak istediğini, maddî durumunun taşınma nedeniyle çok zorlandığını, kadının ailesi ve kendisine sürekli hakaret ettiğini, 2014 yılında Kanada'ya yerleşme kararı aldıklarını öncelikle kendisinin Kanada'ya gittiğini, izne geldiğinde kadının görüşmek istemediğini, "seni istemiyorum, senden nefret ediyorum" dediğini, izinde bir arada kalamadıklarını, en son müşterek çocuğun ve kendisinin pasaportlarını yakarak fotoğraflarını gönderdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin Kanada'ya gittikten sonra kendisinin ve oğlunun telefonlarını engellediğini, maddî ve manevî desteğini kestiğini, beraber yaşadıkları dönem erkeğin kendisine şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğin müşterek çocuğa karşı sert davrandığını, ameliyat olduğunda erkeğin maddî destek sağlamadığını, kadının mecburen evini Haziran ayında ailesi yanına ...'e taşıdığını, davacının Ağustos ayında telefon engelini kaldırdığını ve telefonlaşmaya başladığını, bir kaç ay çocuğun ihtiyaçlarını gönderdiğini, Kanada'da vatandaşlık alamadığını söyleyerek evraklar istediğini, çocuğu ...'a ailesine götürmesini istediğini, çocukla telefonda kavga etmesi sonrasında yine telefona engel koyup ihtiyaçlarını da göndermediğini, canı sıkıldıkça bu davranışına devam ettiğini iddia ederek; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek söz ve davranışlarda bulunduğu, başta ailesi ile geçinememelerine rağmen ailesi ile oturup eşi ile ayrı ev tesis etmediği, daha sonra ayrı eve çıktıkları, eve bakmadığı, sinirli ve agresif olduğu, davalı-karşı davacı eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, 2016 yılında Kanada'ya gittiği, eş ve müşterek çocuk ile görüşmemek için zaman zaman telefonunu engellediği, para göndermediği, davalı-karşı davacı kadının bu nedenle mağdur olduğu, geçinememesi üzerine ...'e ailesinin yanına gittiği, davalı-karşı davacı kadının bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek, kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen nafakalar ile manevî tazminat yönünden;

2.Davalı karşı davacı kadın ise; nafakaların ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşı davada dilekçeler aşamasının tamamlanmadığı, ön inceleme yapılmadığı ancak bu husus açıkça istinafa getirilmediğinden yanlışlığa değinilmekle yetinildiği, kadın karşı dava dilekçesinde "başta ailesi ile geçinememelerine rağmen ailesi ile oturup davalı ile ayrı ev tesis etmediği" vakıasına dayanmadığından bu durum erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine İlk Derece Mahkemesince erkeğin, sinirli ve agresif olduğu, eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği kabul edilmişse de tanıkların bu yönde görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının hakaretine ilişkin erkeğin annesinin beyanlarının soyut olduğu, kadının Kanada'ya gitmek için gerekli işlemleri yapmadığı kadın tanığının anlatımı ile sabit olmuş ise de erkeğin maddî ve manevî yönden destek olmaması nedeniyle bu işlemleri yapmadığı anlaşılmakla kadına yüklenmemesinin doğru olduğu erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin evine bakmamak, eş ve müşterek çocuk ile görüşmemek için zaman zaman telefonunu engellemek, para göndermemek eylemlerinin kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olmadığından kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin dayanılan ve ispat edilen vakıalar yönünden hükmün gerekçesinin düzeltilerek sonuçta erkek tam kusurlu olduğundan, nafakalara yönelik istinaf talebi ile davalı karşı davacı kadının nafakalar ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bendin kaldırılarak yerine kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden erkekten kaynaklanan bir eylemin varlığı ispatlanamadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yönünden ekonomik durum araştırmasının yeterli yapılmadığını, yoksulluk nafakası verilmesinin hatalı olduğunu, asıl kusurlu olanın Kanada'ya gelmeyen kadının olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin İlk Derece Mahkemesi tarafından yüklenen kusurlarının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği halde manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğu, hükmolunan nafakaların geçinebilmeleri için çok az olduğu, Kanada'da çalışan ve dolar üzerinden gelir elde eden davacı-karşı davalı erkeğin ekonomik durumunu değerlendirilmediğini belirterek; kusur belirlemesi, kendisi ve ortak çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına manevî tazminat verilmesi ile yoksulluk nafakasına hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 169 uncu ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.