Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2183 E. 2023/1868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyularak verilen kararda hükmedilen nafak ve tazminat miktarlarının hukuka uygun olduğu ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının bozma sebebi oluşturmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, bunun mümkün olmaması halinde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.02.2021 tarihli ve 2019/402 Esas, 2021/98 Karar sayılı kararıyla; davalının zina eylemi ispatlanamadığından davacının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davalının evlilik birliği içinde agresif tavırlar sergilediği, davacının üzerine saldırdığı ve fiziksel şiddet uyguladığı, davalının davacıya karşı hakaret içerikli ve küfürlü sözler sarfettiği, "Ben erkeğim, hayatımı yaşarım, o evde sürünsün.", "İslami kurala göre seni bir eve atarım, nafakanı veririm, mehirini veririm orada kalırsın." şeklinde davacıyı rencide ve hakaret edici sözler kullandığı, evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli ve 2021/451 Esas, 2022/209 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; kadın lehine yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 17.10.2022 tarihli ve 2022/5608 Esas, 2022/8248 Karar sayılı kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının yoksulluk nafakasına ve tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davacı kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin borç batağında ve iflasın eşiğinde olduğunu, kendi geçimini zor sağladığını, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının fahiş olduğunu, tazminatların ve nafakaların reddine ya da miktarının düşürülmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.