Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2185 E. 2023/4904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, maddi tazminat miktarının hakkaniyeti ve müşterek çocuğun velayetinin tespiti hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kurallarına göre, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararında temyiz incelemesini gerektirecek bir neden bulunmadığı gözetilerek, temyiz başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1678 E., 2022/1744 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/448 E., 2022/294 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını, ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını ve maddi ihtiyaçları karşılamadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı erkeğe 19.11.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, 14.12.2020 tarihinde beyan dilekçesi sunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde tanık bildirdiği, kadının da erkeğin bildirdiği delillere muvafakat etmediği ve bu sebeple her ne kadar erkeğin tanığı dinlenmiş ise de tanığın beyanının hükme esas alınamayacağı; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda maddi ihtiyaçları karşılamayan erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemesi nedeniyle kadının manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Nergis'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, 17.11.2021 tarihli duruşmada hükmedilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve manevî tazminat talebinin reddine ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iddialarını inkâr kapsamında dinlenen tanığının beyanına itibar edilmesi gerektiğini, erkeğin boşanmayı gerektirecek bir kusuru olmadığını, kadının davasının ve maddî tazminat talebinin reddedilmemesinin doğru olmadığını ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, davanın ve kadının maddî tazminat talebinin kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun ise maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.