Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2187 E. 2023/1217 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun hüküm kurulduğu, bozma kapsamı dışında kalan ve karşı taraf lehine kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminat miktarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/250 Esas, 2022/36 Karar sayılı kararıyla erkeğin kişisel temizliğine dikkat etmediği, kadın tarafından talep edilmesine rağmen birlikte vakit geçirmek için yemeğe, geziye vs. kadını götürmediği, kadın eş kendi arkadaşları ile görüştüğünde onları yalnız bırakmadığı ve kontrol altında tuttuğu, kadının ailesine "Siz hiçbir şey olamamışsınız" kadın eşe karşı da "Benim malım benim üzerimde daha sağlam" diyerek küçük düşürücü sözler söylediği, son tartışmalarında kadın eşe "biz Nar'da olsa idik ben sana yapacağımı bilirdim" şeklinde tehdit içerikli sözler söylediği, kadın eşin astım hastası olduğunu bilmesine rağmen oğulları bu hususta özen gösterirken erkeğin kadın eşin yanında sigara içtiği, kadın eşin oğulları ile birlikte oturduğu konutun faturalarına kısmi olarak katkı sağladığı ancak harici giderler yapmaktan çekindiği, lüks bir harcama olmamasına rağmen tepki gösterdiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle erkeğin asıl davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine, kadın yararına bir defaya mahsus 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara hükmün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili; her iki dava ve fer'ileri yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.05.2022 tarihli ve 2022/938 Esas, 2022/952 Karar sayılı kararıyla hükmün usul ve esasa uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili; her iki dava ve fer'ileri yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.10.2022 tarihli ve 2022/6188 Esas, 2022/8332 Karar sayılı kararıyla kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara hükmün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili; kararın gerekçesiz olduğunu, tazminatların miktarlarının hâlâ az olduğunu belirterek; tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı- karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı- karşı davacı kadına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.