Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2188 E. 2023/4899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Velayeti anneye verilen çocuğun anne ile değil babaannesi ile yaşadığı ve fiilen anne bakımından yararlanamadığının tespit edilmesi gözetilerek çocuğa hükmedilen tedbir nafakası yönünden bozulmuş, diğer konularda ise yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1413 E., 2022/1648 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/508 E., 2022/238 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; taraflar arasında 2015 yılında da boşanma davası açıldığını, o dönem kadının ortak çocukları erkeğe bırakarak Trabzon'a dönmek zorunda kaldığını, erkeğin evlilik sürecinde fiziksel şiddet uyguladığını, aşağılayıp hakaret ettiğini, sadakatsiz olduğunu, kadının birçok kez ailesine sığınmak zorunda kaldığını, erkeğin her defasında eşini ikna ederek eve dönmesini sağladığını, cinsel gücü artıran ilaçlar kullanıp uygunsuz içerikte videolar izlediğini, 2015 yılındaki dava sürecinde erkeğin .... isimli kadını eve getirerek birlikte yaşadığını, erkeğin davadan 2017 yılında feragat ettiğini, akabinde erkeğin kadının yanına, Trabzon'a gelmesi ile tarafların barıştıklarını ancak birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin geçimini erkeğin ailesinin sağladığını, erkeğin ortak çocuk ...'a şiddet uygulaması ve bu olaya kadının tepki vermesi üzerine kadına da şiddet uygulaması üzerine, kadının Trabzon'daki baba evine gittiğini, çocukların baba yanında kaldığını, erkeğin .... ile yaşadığını ve ....'nin çocuklara şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; eşinin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, eşinin temiz olmadığını, dağınık olduğunu, yatakları ayırdığını, erkeğe "piçlerini sana bırakıp terk edeceğim" dediğini ve erkeğin de "madem ayrılmak istiyorsun çocuklara bakacak birini bulayım" dediğini iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik birliğinin ve ortak çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik görevlerini yerine getirmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren kusurların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemesi nedeniyle kadının manevî tazminata hak kazanamayacağı, kusursuz olan kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğü, ortak çocuklardan idrak çağında olan ...'ın baba ile birlikte yaşamak istemesi nedeniyle velâyetinin babaya verilmesinin ve yaşı küçük olan ...'nin de anne bakım ve şefkatine muhtaç olması nedeniyle velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin babaya, ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile velâyet kendisinde bulunmayan taraf arasında kişisel ilişki kurulmasına, ... yararına talep edilen tedbir ve iştirak nafakasının reddine, ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî tazminata ve kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddeti olduğunu, sadakatsiz olduğunu, kadının manevî tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını, ortak çocuk ...'ın babasının etkisi ile babayı tercih ettiğini, kardeşlerin ayrı yaşamamasının çocukların yararına olacağını ve günün ekonomik koşullarına göre maddî tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, maddî tazminat ile nafakaların miktarı ve ortak çocuk ...'ın velâyeti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının ailesinin müdahalesi, birlik görevlerini yerine getirmemesi, kişisel bakımına özen göstermemesi ve tarafların ortak çocuğun doğumundan sonra ayrı yatmaları nedeniyle temelinden sarsıldığını, tarafların 2015 yılında boşanma aşamasına geldiğini ancak açılan davadan feragat edildiğini, barıştıklarını, barışma sonrası dönemde erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa olmadığını, çocukların baba yanında daha iyi imkânlara sahip olacağını ve kadın yararına boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını belirterek; kusur belirlemesi, maddî tazminat, nafakalar ve ortak çocuk ...'nin velâyeti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, maddî tazminat ile nafakaların miktarı ve ortak çocuk ...'ın velâyeti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, nafakalar, maddî tazminat ve ortak çocuk ...'nin velâyeti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, taraflara yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunup bulunmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının manevî tazminat talebinin reddedilmesinin ve maddî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası talebinin kabul edilmesinin doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, koşulları var ise kadın yararına hükmedilen maddî tazminat, yoksulluk nafakası ve ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının tedbir nafakasına hak kazanıp kazanmadığı ve ortak çocukların velâyetinin hangi ebeveyne verilmesinin üstün yararına olacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkrası, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki uzman raporlarından velâyeti anneye verilen ortak çocuk ...'nin yargılama sürecinde davacı anne ile yaşamadığı ve babaannesi ile kaldığı anlaşılmış olup ortak çocuk ... yararına anneye verilmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk ... yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuk ... yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden davalı erkek yararına BOZULMASINA,

3.Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.