"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1329 E., 2022/1391 K.
DAVA TARİHİ : 12.06.2020
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin kabulü yönünden hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilikten 6-7 sene sonra erkeğin kuma getirdiğini, müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, hakaretlerde bulunduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, evi ... zorladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci, 164 üncü ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; boşanmayı istediğini, aylık 600,00 TL nafaka verebileceğini ve davacıyla ayrı yaşadıklarını beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.10.2021 tarihli ve 2020/271 Esas, 2021/558 Karar sayılı kararıyla; davalı, davacıyı her ne kadar evden gitmeye zorlayarak terk etmiş sayılarak kusurlu davranmış ise de davacı tarafından ... ilişkin usulüne uygun ihtar sunulmadığından 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesine dayalı davanın reddine, erkeğin başka kadından üç çocuğunun daha olduğu ve bu kadınla karı-koca hayatına devam ettiği, davacının zina eylemini bilmesine rağmen sosyal ekonomik durumu, yaşadığı çevre göz önünde bulundurulduğunda davacının bu durumu affetmekten çok bu duruma katlandığı, erkeğin zina nedeniyle kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı davasının kabulüne, erkeğin kadına sürekli şiddet uygulayarak pek kötü muamelede bulunduğu gibi başkasıyla birlikte yaşayarak da onur kırıcı muamelede bulunduğu, davalının bu kusurlu davranışları nedeniyle de davacıya pek kötü muamelede bulunduğu gerekçesiyle kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı davasının kabulüne, davalının davacıyı döverek fiziksel şiddet uyguladığı, davalının başka kadını ortak konuta getirerek davacıyı birlikte yaşamaya zorladığı ve davacıya psikolojik şiddet uyguladığı, eşlerin bir arada yaşama yükümlülüğünün davalının kusuru nedeniyle yerine getirilemediği, eşlerin evlilik birliği devam ederken birbirlerine destek olma yükümlülüğünün davalı tarafından ihlal edildiği, tarafların evliliğinin devam etmesine rağmen davacının sürekli akrabalarında kalması ve nihayetinde tam desteğe ihtiyacı olduğu dönemde huzur evinde kalıyor olmasının davalının kusurlu hareketlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek vekili kusur belirlenmesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarihli ve 2021/750 Esas, 2022/359 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 13.10.2022 tarihli ve 2022/5844 Esas, 2022/8074 Karar sayılı kararıyla; davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmasına karşın, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin boşanma hükmüne ilişkin istinaf istemi incelenmeksizin münhasıran boşanma hükmünün fer'îlerine yönelik inceleme yapılarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle davalı erkeğin tüm istinaf istemleri yönünden inceleme yapılarak bir bir karar vermek üzere hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadın vekilinin tüm istinaf taleplerinin kabulüne, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, davacının ev hanımı olup boşanmayla yoksulluğa düşecek olmasına, davalının aylık 8.500,00 TL civarında emekli aylığı alışına, evliliğin süresine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı erkek vekilinin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin ömrünün sonuna kadar yalnız yaşayacak yaşlı ve bakıma muhtaç bir kadın olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen tazminatların günümüz ekonomik koşullarında yetersiz kaldığını, bu koşullarda boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı ve özellikle davacı kadına talebi kadar yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verildiği anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.