"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1278 E., 2022/1567 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/466 E., 2019/855 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakası ile 2.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, davacının kişilik haklarını zedeleyici davranışlarda bulunduğu, ayrıca davalı erkeğin ortak çocuğa karşı da fiziksel şiddet uyguladığı, evliliğin bu hale gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, boşanmaya neden olan olayların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu ve davacı kadının boşanmayla davalı eşinin desteğinden mahrum kaldığından, evlilik süresi, kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve günün ekonomik koşulları dikkate alınarak davacı kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verildiği, ortak çocuk ...' un velâyetinin anneye verilerek, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğu, ortak çocuk ve davacı kadın için, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve mevcut yaşam standartları da dikkate alınarak davanın devamı boyunca bir miktar tedbir nafakalarına hükmedildiği, çocuk için taktir edilen nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak, kusursuzluğu tespit edilen kadın için taktir edilen tedbir nafakasının ise, kadının sürekli ve düzenli bir gelirinin olmaması nedeni ile boşandıktan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 1.000,00 TL maddî ve 3.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına ve istinafa gelenin sıfatına göre, tamamen kusurlu kabul edilen erkeğe yüklenen kusurların kesinleştiği, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ekonomik koşullar, tarafların ekonomik sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesine göre çocuk için belirlenen iştirak nafakasının yerinde olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi gereğince kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının da yerinde görüldüğü, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı, hakkaniyet ilkesi nazara alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, davacı kadın yararına 2.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...