Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2218 E. 2023/4782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasını ispatlayamaması ve davalı kadının kusurunun kanıtlanamaması, davacının tanık listesini süresinde sunmaması ve tanıklarını duruşmada hazır edememesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1306 E., 2022/1936 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/497 E., 2018/895 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 1970 yılında evlenen tarafların 12 yıl önce yaşanan anlaşmazlıklar sonucu ayrı yaşamaya başladıklarını, birbirlerine uyum sağlayamamaları nedeniyle evliliğin çekilmez hale geldiğini, birlikte yaşama son verdiklerini, davalının son bir kaç yıldır Edirne'de ikamet ettiğini, yeniden bir araya gelme ihtimallerinin olmadığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı kadın tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde eşine kusur isnadında bulunmadığı, fiili ayrılığın boşanma sebebi olmayacağı, boşanmaya neden olan olaylarda davalının daha ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafların 12 yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin sarsıldığını, kadının cevap dilekçesi vermediğini, kusurun kadında olduğunun sabit olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin iddiasında dayandığı ve çekişmeli vakıaların delili olarak tanık deliline dayanılmış olmasına rağmen, ön inceleme duruşmasında mahkemece tanık listesinin sunulması hususunda verilen kesin sürede tanık listesinin sunulmadığı ve izleyen tahkikat celsesinde de tanıkların duruşmada hazır edilmediği, erkeğin sonraki celsede hazır ettiği tanıkların beyanlarının hükme esas alınamayacağı, erkek tarafından iddiayı ispata yarar başkaca delil de gösterilmediği, bu durumda taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve yaşanan olaylarda karşı tarafın az da olsa kusurunun varlığının kanıtlanmadığı belirlenmekle, mahkemece ispatlanmayan davanın reddine ilişkin kararda usul ve esas yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, öte yandan, tarafların fiilen ayrı yaşamasının da boşanma kararı verilmesi sonucunu doğurmayacağı belirlendiğinden, davacı erkeğin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hükmün bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı erkek vekilinin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.