Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2232 E. 2023/6383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, erkeğin kadına karşı şiddet, hakaret ve tehdit içeren davranışlarda bulunduğu, kadının ise ailevi sorunlar yaşadığı ancak erkeğin kusurunun daha ağır olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/31 E., 2023/88 K.

... : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...,...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/374 E., 2021/231 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-birleşen davalı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına karşı şiddet uyguladığını, güven sarsıcı eylemlerde bulunduğunu, aşağıladığını, hakaret ettiğini, erkeğin eve geç geldiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilini annesi ile birlikte yaşamaya zorladığını, kayınvalidenin evliliğe müdahalesinin bulunduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek cevap dilekçesi vermemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evliliğin kadının kusurlu davranışları nedeniyle çekilmez hal aldığını, kadının kıskanç olduğunu, saldırgan ve agresif davranışları olduğunu, müvekkiline iftira attığını, aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, cinsel ilişkiden kaçındığını belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin, ... kadına karşı, basit yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, tarafların barışıp bir araya geldikten sonra ekim ayında Kuşadası'na tatile gittikleri, döndüklerinde erkeğin, kadını darp ettiğine dair izlerin tanıklaca görüldüğü, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmedikleri, erkeğin kadını birden fazla kez darp ettiği, erkeğin evlilik birliği içinde kadını kendi ailesi ile yaşamaya zorladığı, eve geç geldiği, kadına "...orospu..." şeklinde hakaret ettiği, "...öldürürüm, vururum, yakarım.." şeklinde tehdit ettiği, kadını dışarı çıktığında takip ettiği, görüntülü arayarak nerede olduğunu sorguladığı, psikolojik baskı kurduğu, WhatsApp'dan hakaret ve beddua mesajları attığı, "boşanalım, akli dengen yerinde değil, psikolojik deli, karım değilsin..." dediği ve kusurlu olduğu, kadının kayınvalide ile sorun yaşadığı, görüşmek istemediği, kayınvalidesini kocası ile arasına girdiği yönünde suçladığı, taraflar arasında evlilik birliğini yürütmeye imkan vermeyecek şekilde geçimsizlik olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile

her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki tesisine ortak çocuk için 400,00 TL tedbir 600,00 TL iştirak nafakasının erkekten tahsiline kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 14.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu ve erkeğin davasının reddi gerektiği, nafakaların ve tazminatların miktarının yetersiz olduğu gerekçeleri ile birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının kabulünün hatalı olduğu, tazminat talelerinin kabulü gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi yada ortak velâyet hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleri ile asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, ortak velâyet tesis edilmemesi, nafakalar, tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadına yüklenen kusurların gerçekleştiği, kadının başkaca bir kusurunun ispat edilemediği, erkeğe yüklenen kusurlardan kadını ailesiyle yaşamaya zorlama kusurunun hatalı olduğu, zira tarafların evliliğin başında bağımsız konutlarından erkeğin ailesinin evine taşındıkları, ancak burada yaşanan geçimsizlikten ötürü tarafların yeniden bağımsız konutlarına taşındıkları, erkeğin tekrar bağımsız konuta taşınıldıktan sonra kadını ailesiyle yaşamaya zorladığına ilişkin dosyada delil bulunmadığı, erkeğin gerçekleşen kusurlarının yanında ayrılık döneminde ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamama kusurunu da işlediği, gerçekleşen olaylarda yine de erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, davanın ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu tarafların kusura yönelik istinafının kısmen kabulüne, tarafların karşılıklı davaların kabulüne yönelen istinaflarının ise ayrı ayrı reddine karar vermek gerektiği, yaşı itibariyle anne bakım ve gözetimine muhtaç olan anne yanında kalmasının üstün menfaatine olduğu sosyal inceleme raporu ile tespit edilen ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin isabetli olduğu, tarafların ortak velâyet hususunda iradelerinin uyuşmadığı görülmekle ortak velâyet tesis edilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmuş ise de yaz dönemi için uzun süreli yatılı kişisel ilişki tesis edilmemesinin doğru olmadığı, ortak çocuğu ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, hafif kusurlu bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdiri doğru fakat tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu, tespit edilen kusur dağılımına göre erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olduğu gerekçeleri ile her iki tarafın, kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kadın vekilinin, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarına, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin, erkek vekilinin ise, çocukla baba arasında kurulmuş olan kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, velâyeti anneye verilen tarafların ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, buna göre; "Her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü sabah saat 09.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 09.00'dan aynı gün akşam saat 17.00’ye kadar, her yıl 01 temmuz sabah saat 09.00'dan 15 temmuz akşamı saat 17.00'ye kadar" çocuğun babasıyla birlikte kalmasına, ortak çocuk için, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın için 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili;erkeğin ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek aleyhine tazminata hükmedilmesinin, çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin ayrıca kadının davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, velâyet, tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.... kadın vekili katılma yoluyla; erkeğin davasını ispatlayamadığı ve reddi gerektiği, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük düzeyde belirlendiği, bu yönlerden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi ve miktarı ile velâyetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...