Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2251 E. 2023/6055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu, tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2627 E., 2022/2550 K.

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1283 E., 2021/301 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilerek, iştirak nafakaları ile tazminatlar yönünden yeniden karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çevresinde kendisini bekar olarak tanıttığını, sürekli alkol kullandığını, gece hayatı olduğunu, eve sürekli geç geldiğini, sürekli borç yaptığını, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, arkadaşlarıyla görüşmesini kısıtladığını, dışarıya çıkmasını kısıtladığını, sürekli tehdit ettiğini, sürekli hakaret ettiğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, cinsel şiddet uyguladığını, cinsel içerikli internet sitelerine girdiğini, eş ve çocuklarına ilgi alaka göstermediğini, çocukların eğitimiyle ilgilenmediğini, hastalıklarıyla ilgilenmediğini, yalnız başına tatile gittiğini, ancak eş ve çocuklarını tatile götürmediğini, sürekli bilgisayarla ilgilendiğini, eş ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ailesinin evliliğe müdahalesine, hakaretlerine, kötü muamelesine, giyim kuşamına karışmasına, ailesi ile görüşmesini sınırlamasına, misafir gelmesini kısıtlamasına sessiz kaldığını, tüm bu nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, çocukların geçici ve kesin velâyetinin anneye verilmesine, çocuk... için aylık 750,00 TL, çocuk ... için aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının cinsel ilişkiden kaçındığını, eşini beğenmediğini, istemediğini sürekli söylediğini, eş ve çocuklarına ilgi alaka göstermediğini, çocuk .... nin hastalığıyla ilgilenmediğini, ailesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini, haksız yere uzaklaştırma kararı aldırdığını, maddî olarak doyumsuz bir yapıya sahip olduğunu, memuriyete başladıktan sonra evin giderlerine katkı sunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, eşi üzerinde baskı kurduğu, eşini ölümle tehdit ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine psikolojik şiddet uyguladığı, eşine hakaret ettiği, alkollü mekanlara gidip ailesi ile ilgilenmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kocanın tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadına 17.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davacı yararına hükmedilen tazminat miktarları ve ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafaka miktarlarının oldukça düşük olduğunu ileri sürerek tazminatların ve iştirak nafakalarının miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; erkeğe atfedilen kusurların doğru olmadığını, ispatlanamadığını, kadının tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğunu, erkeğin tanıklarına kararda yer verilmediğini, her şeye rağmen eşini sevdiğini, çocuklarını aile birliği içinde büyütmek istediğini ileri sürerek kusur belirlemesi ve kabul edilen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurlardan evin ihtiyaçlarını karışlamadığı, baskı kurduğu, psikolojik şiddet uyguladığı, hakaret ettiği hususunda dinlenen tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, bu yönlerde kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların doğru olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin cevap dilekçesinde eşini çok sevdiğini, boşanmak istemediğini belirtmesi karşısında kadının kusurlarını affetmiş sayılacağından kadına kusur verilmemesinin doğru olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak ortak çocuklar için iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, ancak miktarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi gereği kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi yönünden, kadının istinaf başvurusunun iştirak nafakalarının ve tazminatların miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuk... ... için aylık 750,00TL, ortak çocuk ... için aylık 500,00TL iştirak nafakasına, kadın için 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin kusur değerlendirmesinin yerinde olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince erkekten çıkarılan kusurların kadın tanık beyanları ile ispatlandığını, yararına hükmedilen tazminatların miktarının oldukça yetersiz olduğunu, erkeğin düzenli maaşı yanında çiftçilikten de geliri olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi ve kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...