Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2286 E. 2023/1871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile baba ve çocuk arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına göre, bozma kararına uygun olarak hükmedilen tazminat miktarı ve kişisel ilişki süresinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki yönünden yeniden hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2017/424 Esas, 2020/696 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadına şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, kadının ise yabancı erkeklerle çok sayıda telefon görüşmesi olması sebebiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, tarafların tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlenmesi, iştirak nafakasının miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı- davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlenmesi, velâyet, düzenlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.05.2022 tarihli ve 2021/353 Esas, 2022/1086

Karar sayılı kararıyla; erkeğin fiziksel şiddet ve hakaret kusurunun yanında aşırı kıskanç davranma kusurunun da olduğu, kadının ise başka bir erkekle gece geç saatlerde çok sayıda mesajlaşma ve telefon görüşmesinin olması nedeni ile güven sarsıcı davranış içinde olduğu, ayrıca erkeğe hakaret ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği bu şekilde evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların yine de eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, kadının geliri olmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşullarının yararına oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlenmesi, nafakaların miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı- davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlenmesi, nafakalar, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişki, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 02.11.2022 tarihli ve 2022/6453 Esas, 2022/8739 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre, özellikle erkeğe yüklenen eşine fiziksel şiddet uyguladığı kusuru da dikkate alındığında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına oranla ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle hükmün kusur yönünden bozulmasına, erkeğin ağır kusurlu olması ve kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması nedeniyle kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşullarının oluştuğu, kadının maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresinin babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli olmadığı, ayın belirli hafta sonları çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde ve yarı yıl tatili ve yaz tatili döneminde de yatılı olacak şekilde uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile erkeğin fiziksel şiddet, hakaret, aşırı kıskanç davranma kusurunun olduğu, kadının ise başka bir erkekle gece geç saatlerde çok sayıda mesajlaşma ve telefon görüşmesinin olması nedeni ile güven sarsıcı davranış içinde olduğu, erkeğe hakaret ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği bu şekilde evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olduğunun kabulü ile kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü 18.00'a kadar, dini bayramların birinci günü saat 10.00'dan, ikinci gün saat 18.00'a kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin birinci günü saat 10.00'dan yedinci günü saat 18.00'a kadar ve her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan Temmuz ayının otuz birinci günü saat 18.00'a kadar çocuk baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu, müvekkilinin ağır kusurlu kabul edilerek kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin usule, kanuna ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, velâyetin anneye verilmesinin ve müvekkilinin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddi, velâyet düzenlemesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile kişisel ilişki süresinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.