Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2295 E. 2023/5064 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, davacı kadının küçük yaştaki kızına cinsel istismarda bulunması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya, kusur belirlemesine ve tazminata hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadının küçük yaştaki kızına yönelik cinsel istismar suçundan ceza aldığı ve bu eylemin evlilik birliğini temelden sarstığı gözetilerek, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ve boşanmaya, davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/352 E., 2022/1729 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/110 E., 2020/296 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının evin geçimine maddî katkı vermediğini, müvekkilini kendisine yakıştıramadığı için sürekli aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, sözlü ve fiili saldırıda bulunduğunu, hakaret ettiğini, davalının reşit olan çocuklarının müvekkiline hakaret ve küfürlerine de sessiz kaldığını, davalının, müvekkilinin küçük yaştaki kızını istismar etmesi nedeni ile müvekkilinin şikayeti üzerine davalının tutuklandığını, davalının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya karşı küfür ve hakaret içeren eylemlerde bulunduğu, davalının ve yakınlarının davacıyı dışladığı, davalının evin geçimine herhangi bir katkı sağlamadığı, davalının üvey kızına karşı cinsel istismar niteliğindeki eylemleri nedeniyle ceza aldığı, karar henüz kesinleşmemiş ise de davalının evlilik birliğinin gerektirdiği ahlaki yükümlülüklerine aykırı davrandığı ve davacının kızına yönelik ağır kusurlu davranışlar sergilediği, bu duruma göre davalının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine 5.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, davacının kızına karşı gerçekleştirildiği iddia edilen olayın doğru olmadığını, kararının henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek başka bir eyleminin de olmadığını, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, on iki yaşından küçük çocuğa karşı sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismarda bulunma suçundan 6 yıl 21 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07.03.2022 tarih ve 2021/15897 Esas, 2022/2002 Karar sayılı ilamı ile onanmış olduğu, davalıya ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/778 Esas sayılı dosyası ile ... 'in vasi olarak atanmasına karar verildiğinin anlaşıldığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, dinlenen tanık beyanlarına, kesinleşen ceza dosyası içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesince davalıya yüklenen kusurların kanıtlandığı, boşanmakla davacının evlilik birliğinden beklediği maddî menfaatlerinin zedelendiği, boşanmaya sebebiyet veren olayların davacının kişilik haklarını ihlal ettiği, davacı lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, davacının kızına karşı gerçekleştirildiği iddia edilen olayın doğru olmadığını, kararının henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek başka bir eyleminin de olmadığını, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.