Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2314 E. 2023/5105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında yerel mahkeme kararının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki delillere, uygulanması gereken maddi ve usuli hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve yerel mahkeme kararındaki gerekçelere göre, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1900 E., 2023/66 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/423 E., 2021/203 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin hakaret edip aşağıladığını, son haftalarda fiziksel şiddet uyguladığını, kadının annesinin bir taşınmazını sattığını ve erkeğin kadını bu taşınmazdan yeterince pay almamakla suçlayarak kavga çıkardığını, sürekli alkol kullandığını, 22.07.2019 günü kadının su ile oynayan çocuğun hastalanmasından endişe ederek çocuğu uyardığını, erkeğin de buna sinirlenerek kadının boğazına sarıldığını, mutfaktan bıçak alıp kadının boğazına dayayarak tehdit ettiğini, tarafların fiilen ayrıldıklarını, kadının ertesi gün eşyalarını almak için eve geldiğini ve erkeğin ailesinin şiddetine uğradığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara ÜFE-TÜFE oranında artış uygulanmasına ve 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının ailesinin erkeğe kin ve nefret güttüğünü, annesinin maddî konularda evlat ayrımı yaptığını, son olayda ortak çocuğun damacananın su pompası ile oynaması üzerine çocukta kekemelik oluşacak kadar çocuğu korkuttuğunu, çocuğu tehdit ettiğini, aynı gün polisi arayarak erkeğin kendisini tehdit ettiği iftirasını attığını, ertesi gün ailesi ile gelerek erkeğin annesini darp ettiğini, sürekli çocuklara kötü davranıp onları darp ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuklarla ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, sürekli bağırdığını, beddua ve hakaretler ettiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine "o...pu" diyerek hakaret eden, kayınvalidesinin sattığı taşınmazdan dolayı kayınvalidesinden eşine para vermesi yönünde sürekli talepte bulunan, eşine bu konuda sürekli sitem edip baskı uygulayan, psikolojik ve duygusal şiddet uygulayan, haftada 3-4 defa sarhoş olacak seviyede alkol kullanan erkeğin az, eşine "sen erkek misin, manyaksın, adam değilsin, şerefsiz" diyerek hakaretler eden, eşi işe giderken "gidişin olsun da gelişin olmasın" şeklinde beddualar eden, ortak çocuklara birçok kez fiziksel şiddet uygulayıp kötü muamelede bulunan, evde yemek pişirmeyen, evin temizliğine özen göstermeyen, çocukları ve evi ile ilgilenmeyen, eşinin annesi ve kardeşleri ile karşılıklı kavga edip fiziksel şiddet uygulayan kadının ağır kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu olan ve erkekle denk geliri bulunan kadının yoksulluk nafakasına hak kazanamayacağı, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Himmetcan ve Berra'nın velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama sırasında 13.02.2020 tarihli celsede ortak çocukların her biri yararına 150,00 TL olarak takdir edilen tedbir nafakasının 30.03.2021 tarihinden itibaren artırılarak her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 200,00 TL olarak karar kesinleşinceye kadar devamına, ortak çocukların her biri yararına aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocukların velâyeti babaya verildiği halde anneye mal bildiriminde bulunma yükümlülüğü getirildiğini, erkek tanıklarının akraba olması ve kadın ile husumetli olmaları sebebiyle beyanlarına itibar edilmesinin doğru olmadığını, erkeğin kadını tehdit etmesi ve boğazına bıçak dayaması hakkındaki soruşturmaya kararda yer verilmediğini, ortak velâyetin değerlendirilmemiş olmasının doğru olmadığını, çocukların yaşı gereği anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğunu, çocukların babanın etkisinde olduklarını, erkeğin tazminat taleplerinin kabulünün, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını, iştirak nafakası miktarının fazla olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, reddedilen yoksulluk nafakası, velâyet ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması sebebiyle kadının davasının reddedilmesi gerektiğini ve erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu ve ortak çocukların velâyeti babaya verildiği halde kararın dördüncü bendinde "velâyet kendisine verilen annenin" ifadesinin kullanılmasının mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, reddedilen yoksulluk nafakası, velâyet ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddedilmesinin, erkeğin tazminat taleplerinin kabul edilmesinin doğru olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olup olmadığı, koşulları var ise erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.