Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2317 E. 2023/5389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası ve önlem nafakası davası mevcut olup, boşanmaya karar verilmesinin ve hükmedilen nafak miktarının düşük olup olmadığı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ve erkeğin ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2145 E., 2023/105 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/107 E., 2021/293 K.

Taraflar arasındaki boşanma davası ve önlem nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan önlem nafakası davasının kısmen kabulüne, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre ... kadın vekili tarafından önlem nafakası davasında temyize konu edilen yıllık toplam reddedilen nafaka miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.735,737 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle ... kadının önlem nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

... kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma ve fer'îlerine yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, sürekli hakaret ettiğini, sevmediğini söyleyerek aşağıladığını, şiddet uyguladığını, sürekli olarak evde içki içtiğini, sebebi sorulduğunda ise benim neden çocuğum olmuyor diyerek evdeki tüm tabak çanağı kırdığını, alkole olan düşkünlüğünün sınır tanımadığını, davacı tarafa varlık içinde yokluk yaşattığını, oturdukları evin kira olmasına rağmen biriktirdikleri tüm para ile araç aldıklarını ancak davacı kadını bu arabaya hiç bindirmediğini, hastalandığında bile bu araca bindirmediğini, herkesin içinde terslediğini, eve hiç katkısının olmadığını iddia ederek evlilik birliğine hiçbir katkısı olmayan evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyen erkek aleyhine, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, davalı erkeğin savurganlığına ilişkin nafakanın teminat altına alınması için davalı erkeğin ayni ve nakdi mal varlığında tasarruf yetkisinin kısıtlanması kararının verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının nafakaya ihtiyacının olmadığını, ortak evin kira olduğu, kira, elektrik, su, doğal gaz gibi giderlerinin tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, kadının evin hiçbir giderine katılmadığını, maaş alması ve gelirinin olmasına rağmen bu parayı ne yaptığının belli olmadığını, sormaya kalktığında ise tartışma çıkararak baskın çıkmaya çalıştığını, parasını bankaya yatırdığını, davacı tarafın arabayı kullanmadığı ve alkol kullandığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, kadının yıllardır kötü davrandığını, küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunduğunu, her tartışmada "seni sevmiyorum, seni boşayacağım, sıçayım senin adamlığına... "gibi hakaretlerde bulunduğunu, eline geçirdiği bıçak ile müvekkili öldürmekle tehdit ettiğini, evin giderlerinin tamamının davalı müvekkil tarafından karşılanmasına rağmen davacı tarafın iftira atarak nafaka istemi ile dava açtığını iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 250.000,00 TL manevî ve 250.000,00 maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının açtığı ayrı yaşamakta haklılık sebebine dayalı önlem nafakası davasında, ayrılık durumunda evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katkıda bulunmak durumunda olduğu, bu nedenle ayrı yaşamda haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteyebileceği, tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı erkeğin birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, erkeğin aşırı boyutta alkol tüketimi olduğu,ailesinin ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik görevlerini ihmal ettiği, evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, davacı kadının davalı erkek ve kardeşi için evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin aşırı boyutta alkol tüketimi olduğu,ailesinin ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik görevlerini ihmal ettiği, evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, davacı kadının ise davalı erkek ve kardeşi için evlilik birliğinin mutluluğuyla bağdaşmayan sözler söylediği, taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu ve evlilik birliğini yürütme iradesinden uzak oldukları, evli kalmalarının kendilerine, topluma, ailesine fayda sağlamayacağı, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu, geçimsizliğe neden olan olaylarda erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine hükmolunan önlen nafakasının talebi doğrultusunda arttırılması ve karşı davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kısmen kabulü ve karşı davada kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek açtıkları davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yargılama aşamasında mahkemece yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmasında müvekkilinin maaşı dışında herhangi bir geliri olmadığını, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığının da olmadığını, erkek hakkında yapılan araştırmada ise üzerine kayıtlı 2015 model bir SUV araç bulunduğu, ayrıca yine yerel mahkeme dosyasında bulunan takbis evrakında üzerine kayıtlı bir adet taşınmaz bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin daha sonra da işten çıkarıldığını beyan ederek hükmedilen nafaka miktarının çok düşük kaldığını, boşanma davasının kabulüne esas alınan tanıkların beyanlarının eskiye dair olaylar olduğunu ve evlilik birlikteliğinin devam ettiğini hükme esas alınmaması gerektiğini, erkeğin ağır kusurlu olduğunu ve müvekkilinin boşanmaya itiraz etmesine rağmen boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, asıl dava ile hükmedilen nafakanın miktarının düşük olduğunu, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulması yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. ... kadın vekilinin önlen nafakası davasında reddedilen kısma yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.