Logo

2. Hukuk Dairesi2023/233 E. 2023/3290 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, nafaka miktarının belirlenmesi ve ziynet alacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/247 E., 2022/1810 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/530 E., 2020/226 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve tedbir nafakası ile ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını kısıtlayıcı davrandığını, erkeğin evlilik öncesi ve sonrası borçları nedeniyle icra işleri ile uğraşmak zorunda kaldığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ailesine haber verdiğini, kadının ailesinin darp olayının tekrarlanmasından korktukları için kadını gelip aldıklarını ve tarafların 8-9 ay ayrı kaldıklarını, kadının 8 aylık oğullarının velayetini almak ve boşanma davası açarak evlilik son bulacakken dava sürecinde erkeğin alkolü bırakması ve bu davranışlarına sebep olan sinirlilik ve agresiflik için tedavi sürecine başlaması şartıyla tarafların barışarak yeniden bir araya geldiklerini, ancak tarafların barışmasından bir süre sonra erkeğin tedaviyi bırakarak eski kusurlu davranışlarına devam ettiğini, ısrarla borç yaptığını, borçları nedeniyle kadına hakaret ederek sinirini davacıdan çıkarmaya başladığını, evin giderlerini karşılayıp eş ve çocuklara bakmayı bir lütuf olarak görerek her fırsatta kadına hakaret boyutuna ulaşan psikolojik şiddet uyguladığını, her seferinde önceki evliliğinden olan çocuğuna kadının kötü davrandığını iddia ettiğini, kadını 2017 yılı ... bayramında davacının ailesinin evine bayram sebebiyle ısrarla yollayıp kadına sormadan ... iline tayin istediğini, kadından habersiz kendi eşyaları ve ev eşyalarını ...'a taşıyarak özel eşyalarını Nazilli'de bıraktığını, kadının dava açtığını ancak erkeğin ikna ettiğini, ...'a yerleşilen bu dönemde erkeğin hareketlerinin katlanılmaz olduğu yerde kadının evi ayırmak zorunda kaldığını, bunun sebebinin erkeğin ortak çocukları Salih'i darp etmesi olduğunu, Salih'in baba tarafından darp edildiği olay sırasında erkeğin ağzından diğer evliliğinden olan ...'nın çocuğu olmadığını öğrendiğini, tüm bu olanlara rağmen çocukların isteği üzerine barıştığını, erkeğin açılan davalardan vazgeçinceye kadar bir süre iyi davranmaya başladığını, daha sonra eski çekilmez haline geri döndüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk Salih lehine aylık 1.000,00-TL ve ortak çocuk Elifnaz lehine aylık 500,00-TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 40.000,00 TL maddi ve 60.000,00 manevi tazminata ve bir kısım ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının ablasının hemen hemen her gün kendilerine geldiğini ve kadının da hemen hemen her gün ablasına gittiğini, icra borçlarını kendi kazancıyla ödediğini, sürekli misafir davet ederek ev ihtiyaçları için bırakılan parayı hoyratça kullandığını, evde düzenli yemek yapmadığından sürekli eve pide söylediklerini, oğullarının doğumu sonrasında çocuk için krem almaya parası olmadığı ve evde misafir olduğundan kadının küçük yüzüğünü alıp bozdurarak krem aldığını, bunun üzerine kayın validesinin sen erkek misin diyerek göğsüne vurup 4,5 yaşındaki çocuğu ... ile yeni doğan çocuklarını boğmaya çalıştığını, kadının oğullarının dünyaya gelmesi ile tamamen değişerek ilk evliliğinden olan kızı ...'ya kötü davrandığını, kadının ayrılık davası açması üzerine erkeğin de boşanma davası açtığını, kadının pişman olduğunu söylemesi üzerine barışarak bir araya geldiklerini, ilk evliliğinden olan kızı ...'yı evde istemediğini, tek problemlerinin de bu olduğunu, 2017 yılında kadının kendisinin isteği ile ...'a gittiği sırada hava alanında tayin müracaatını yaptığını söylediğini, tayini çıktığını öğrenen kadının Nazilli'de çocuklarla birlikte yaşayacağını söylediğini, bu nedenle kendi eşyalarını getirmemesini istemediğini, erkeğin ...'a giderek ev tutup yurtta kalan kızı ...'yı yanına alarak birlikte yaşamaya başladığını, kadının 2017 yılı Temmuz ayında ...'a gelip annesinin yanına yerleştiğini ve 2018 yılı Mart-Nisan ayına kadar eve gelmediğini, eve dönmesi için aracılar gönderdiğini, bir ay sonra sonra kadının eve geldiğini, 2018 yılı ... Bayramından bir gün önce kadının ...'nın evi terk etmesini istediğini, erkeğin aynı gün eve eski baldızı ve kızı ... ile gittiklerinde tarafların tartışları ve tartışmaya kadının akrabalarının da eve gelerek dahil olduğu ve davacının bu olay sonrası evi terk etmesi nedeniyle tarafların bu şekilde ayrıldıklarını, çocukları kışkırttığını, ilk evliliğinden olan kızının eve gelmesini istememesi nedeniyle bütün bunları yaşadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının davalı erkeğin ilk evliliğinden olan kızını istemediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, davalıya atfı mümkün hiçbir kusurun varlığının ise usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı belirtilerek davacının boşanma davasının reddine, çocuğun ihtiyaçları ve tarafların ekonomik durumu değerlendirilerek kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, boşanma davasının reddi ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırıasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili;, nafaka ve ziynet eşyaları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ziynet alacağı yönünden itirazın kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, her iki tarafında boşanmayı istediğini, tarafların 2018 yılından bu yana barışmadıklarını, davalı ... ...'nın, tarafların aynı evde olmasına rağmen uzun süredir ayrı odalarda kaldığını beyan ettiğini, tarafların sırf aynı evde yaşamasının evlilik birliğinin çekilebilir olduğunu göstermediğini, taraflar arasında sürdürülebilir bir evlilik bağı kalmadığını, nafakanın miktarının az olduğunu, kesinleştikten sonra ise yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini ve kadının kusurlu olduğu belirlemesinin hatalı olduğunu, manevi tazminatın kabulü gerektiğini belirterek davanın reddi ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.