Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2341 E. 2023/1394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ve çocukların velayeti ile nafaka miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar dışında kalan kısımların kesinleştiği ve ilk derece mahkemesinin bu durumu gözetmeksizin kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurmasının hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğini sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; assıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğini sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası bağlanmasına, müvekkili için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2017 tarihli ve 2015/944 Esas, 2017/511 Karar sayılı kararı ile tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... lehine bağlanan aylık 250,00 TL, ... lehine bağlanan aylık 1.500,00 TL ve davalı kadın lehine bağlanan aylık 400,00 TL tedbir nafakalarının karar kesinleştikten sonra çocuklar için iştirak, kadın için yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından talep edilen maddî tazminatın boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından ve usülüne uygun şekilde harcı yatırılarak bir dava açılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin manevî tazminat talebi ile kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise kusur durumları dikkate alınarak ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili; tanıklarının dinlenmemesi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminat talebinin boşanmanın eki niteliğinde olduğunun değerlendirilmemesi, manevî tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası, ortak çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.04.2020 tarihli ve 2018/1960 Esas, 2020/523 Karar sayılı kararı ile erkeğin dinlenilmeyen tanığının dinlenilmesi; erkeğin maddî tazminat talebinin bir kısmının boşanmanın eki niteliğinde olduğundan bu talebinin açıklattırılması ve boşanmanın eki olmayan kısım için de nispi harcın ikmali için İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.06.2021 tarihli ve 2020/378 Esas, 2021/463 Karar sayılı kararı ile tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... lehine aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin manevî tazminat talebi ile kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise kusur durumları dikkate alınarak ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile ortak çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/1502 Esas, 2021/2024 Karar sayılı kararı ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi, ortak çocuk ... lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 26.05.2022 tarihli ve 2022/2854 Esas, 2022/5037 Karar sayılı kararı ile kadın tarafından İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmaması ve kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucu verilen kararda; çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden kadın aleyhine olacak yeni bir hüküm tesis edilmemesi sebebiyle kadının ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda, tarafların Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre eşinin boğazını sıkarak ve uyurken tekme atarak uyandırmak suretiyle şiddet uygulayan, küfür eden, engelli çocuğu kastederek “bu çocuğa dua et, bu çocuk ölsün seni kapının önüne koyacağım” diyen, eşini yatak odasına almayan ve son olayda evden ayrılmasını isteyen” erkek eşin ağır; eşine mesajlarda hakaret eden ve büyü sitelerine giren kadın eşin ise az kusurlu olduğu, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği, az kusurlu kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmolunması gerekirken kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı; İlk Derece Mahkemesinin 2015/944 Esas, 2017/511 Karar sayılı kararında ortak çocuk ... lehine aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, işbu hükme karşı kadın tarafından iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, bu sebeple iştirak nafakasının miktarı yönünden erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu itibarla 2015/944 Esas, 2017/511 Karar sayılı kararda ... lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmayıp bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşine karşı fiziksel şiddet uygulayan, küfreden, engelli çocuğu kastederek eşine "bu çocuğa dua et, bu çocuk ölsün seni kapının önüne koyacağım" diyen, eşini yatak odasına almayan ve evden ayrılmasını isteyen erkek eşin ağır kusurlu, mesajlarla hakaret eden ve büyü sitelerine giren kadın eş az kusurlu olduğu belirtilerek her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... karar tarihi itibariyle reşit olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ... karar tarihi itibariyle ... olduğundan bu çocuk lehine talep edilen iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... lehine bağlanan tedbir nafakasının ... olduğu tarih olan 02.07.2022 tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının davasının ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olmadığını, ortak çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakasının fazla olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, ortak çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu,erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, erkeğin davasının reddi gerektiğini, tazminatların ve ortak çocuk ... yararına hükmolunan nafakaların az olduğunu belirterek ;erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ile ortak çocuk ... yararına hükmolunan nafaka miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı boşanma davalarının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin manevî tazminat reddi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadına verilen tazminatların miktarları ile ortak çocuk ... yararına hükmolunan nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince verilen 17.06.2021 tarihli ve 2020/378 Esas, 2021/463 Karar sayılı hükme karşı her iki taraf vekili istinaf yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.05.2022 tarihli ve 2022/2854 Esas, 2022/5037 Karar sayılı kararı ile kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının ve kadının ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları kesinleşmiştir. İlk Derece Mahkemesince bu durum gözetilmeden kesinleşen asıl ve karşı davanın kabulü, velâyet, kişisel ilişki, ortak çocuk ...'a yönelik tedbir ve iştirak nafakası, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi, vekâlet ücretleri hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Tarafların İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1), (2), (3), (4), (5), (7), (8), (9), (12), (15), (18) numaralı bentleri çıkartılmak suretiyle hükmün 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.