Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2343 E. 2023/6387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, uygulanması gereken maddi ve usuli hukuka, dosyadaki tüm belgelere ve ilk derece ile bölge adliye mahkemesi kararlarında belirtilen gerekçelere göre, usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/416 E., 2022/2258 K.

...

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/490 E., 2020/731 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kültür ve karakter çatışmaları olduğunu, tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını, müvekkilinin eşiyle sürdürdüğü evlilik birliği boyunca kötü muamelelere, küfürlere ve hakaretlere maruz kaldığını, başkalarının yanında küçük düşürdüğünü, küçümsediğini ve bazı çirkin sözlerle onu sayısız kereler kırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini kürtaj yaptırması için zorladığını, şiddet uyguladığını, en ufak tartışmadan sonra bavulunu toplayıp annesinin evine gittiğini, ilgisiz olduğunu, duygusal şiddet uyguladığını, 07.01.2018 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, üzerine düşen evin geçimine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmediğini, müşterek konutu terke zorladığını, müvekkilinin düşükten sonra 25.03.2018 tarihinde yeniden gebe kaldığını, ancak davalı eşin ilgisiz tutum ve tavırlarını devam ettirdiğini, müvekkilinin yanına gelmeyip annesi ile yaşamaya devam ettiğini, erkeğin annesinin ağza alınmayacak sözler sarf ettiğini, bu gebeliği de düşükle sonuçlandığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili adına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî tazminat, 60.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, bu mümkün değilse bedelinin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dayandığı vakıaların kanıtlanamadığı, kadının dayandığı vakıalardan ise erkeğe izafe edilen annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalma ve fiziksel şiddet vakıalarının kanıtlanmış olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı -karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kendi davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalının açmış olduğu karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalının maddî manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin kabulüne karar verilmesinin açıkça yasaya ve kanuna aykırı olduğu gerekçeleri ile her iki dava ve ferileri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddî- manevî tazminat talepleri ile nafaka taleplerinin tamamının kabulü gerektiği gerekçeleri ile kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının açtığı önlem nafakası davasında davalı erkeğin evi haksız yere terkettiği ve dönmediği, evi terkettikten sonra ise evin ve eşinin ihtiyaçları karşılamadığı kusurlarının erkeğe yüklendiği ve kararın 03.05.2019 tarihinde kesinleştiği belirlenen bu kusurlara ilişkin maddî vakıaların erkeğe eklenmesi ve maddî vakıaların ve gerekçenin düzeltilmesi gerektiği, tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları ve kusur durumu dikkate alındığında; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yetersiz olduğu, istinafa konu edilen diğer hususlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının usule ve hukuka uygun olduğu gerekçesi ile kadının kusura ilişkin vakıa, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat miktarlarına ilişkin istinaf isteminin kısmen kabulüne hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 900,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; asıl davanın kabulü ile davalı karşı davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının tam kusurlu olduğundan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talep edemeyeceği, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki dava ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alındığında nafaka miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğu bu yöndeki kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; nafaka ve maddî, manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...