"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2095 E., 2022/2360 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/146 E., 2022/230 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar ... ve ... vekili ile kayyım ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; 2016 yılı sonlarında ... isimli davalı ile resmi nikah olmadan birlikte olduğunu ve hamile kaldığını, çocuğun ... ... Özel Hastanesinde 20.07.2017'de dünyaya geldiğini, çocuğun nüfus kaydı için Sultangazi Nüfus Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğunu, fakat kendisinin eşinden yeni boşanması sebebiyle ve 300 günlük iddet müddeti içinde olduğundan çocuğun önceki boşandığı eşi Enver ... adına kayıt edileceğini öğrendiğini, bu sebeple 300 günlük sürenin dolmasını beklediğini, 13 Temmuzda hastaneden ayrıldıklarını, 16 Temmuzda ...'ın, ...'da kendisini kemik kırığına neden olacak şekilde darp ettiğini, darp raporlarının Gaziosmanpaşa Ceza Mahkemesindeki dosyasında mevcut olduğunu, davalı ...'ın kendisini darp ettikten 1 gün sonra çocuğunu alıp kaçırarak ... iline gittiğini, daha sonra davalı ... ve çocuğu ... ile hiç bir şekilde irtibat kuramadığını ve halen de çocuğunu göremediğini, Kasım 2017'de Nüfus Müdürlüğü'ne gittiğinde, gerçeğe aykırı olarak çocuğun annesi olarak ...'ın resmi nikahlı eşi ...'ın gösterildiğini ve doğum yeri olarak ... yerine ... olarak tescilinin yapıldığını öğrendiğini, konuyla alakalı suç duyurusunda bulunduğunu, şikayeti doğrultusunda ... ile ... hakkında ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/186 Esas ve 2019/110 Karar sayılı dosyası ile çocuğun soybağını değiştirmek suçundan kamu davası açıldığını ve 14.03.2019 tarihinde davalı ... ile ...'nın ayrı ayrı hapis cezası aldığını, davalıların ceza mahkemesinde yapılan yargılamasında çocuğun gerçekte annesinin kendisi olduğunu kabul ve ikrar ettiklerini, bu nedenlerle, ... isimli çocuğun nüfus kayıtlarında gerçeğe aykırı olan anne adı ... olduğu belirtilen kayıtların iptali ile çocuğun genetik annesi olarak ... olarak tescil edilmesine, küçük ...'ın dosyaya sunulan doğum belgesi ve davalıların ceza mahkemesindeki savunmalarından anlaşılacağı üzere ... Özel ... Hastanesi'nde doğduğundan doğum yeri olarak ... olarak gösterilen kayıtların iptali ile ... olarak tesciline, ... adlı çocuğunun resmi evlilik dışı ilişkisinden olması sebebiyle çocuğunun ... soyadının nüfus kayıtlarının iptali ile kızlık soyadı olan ... soyadı ile nüfusa kayıt ve tesciline, evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velâyet hakkının tarafına verilmesini, davanın kamu düzenini ilgilendirmesi, şu anda bir işte çalışmaması, evli ve 2 adet bakıma muhtaç çocuğunun bulunması ve maddi durumunun yetersiz olması, ayrıca herhangi bir taşınır taşınmaz mal varlığı olmaması sebebiyle, ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere şimdilik bütün yargılama harç ve masrafların devlet ödeneğinden karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve Zülayha ... ayrı ayrı cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacı kadının çocuğa sahip çıkmadığını, bir kaç aylık bebeğin ortada kaldığını, mecburen kendilerinin sahip çıktığını, çocuk hastaneden çıktıktan sonra ...'un davacıya ... Doğubeyazıt'a gitmeyi teklif ettiğini, davacının bunu kabul etmediğini, evdeki bütün eşyaları kırıp döktüğünü, kendine ve çocuğa zarar vermeye çalıştığını, davalı ...'unda bunu engellemeye çalıştığını ve kesinlikle darp etmediğini, birbirlerinden şikayetçi olduklarını ve davacının daha sonra eşyalarını alıp evi terk ettiğini ve bir daha çocuğu aramadığını, davacının düzgün bir hayatının olmadığını, çocuğa kendilerinin baktığını, ...'in davalı ...'yı annesi diğer çocuklarını da kardeşi olarak bildiğini, davacının sorumsuz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin11.11.2020 tarih 2019/277 Esas ve 2020/252 Karar sayılı kararı ile; DNA incelemesi ve doğum raporu dikkate alındığında ...'ın annesinin Semra ..., doğum yerinin ise ... olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile ... İli ... İlçesi ... Köyü Cilt No:13 Hane No:60 Bsn:115 de nüfusa kayıtlı ... ve ... kızı 12/06/2017 ... doğumlu ... TC kimlik numaralı ...'ın annesinin 17353355046 TC kimlik numaralı Semra ... olduğunun tespitine ve "..." olan anne adının "Semra" olarak "... " olan doğum yerinin "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2021 tarih 2021/624 Esas ve 2021/695 Karar sayılı kararı ile velâyeti birlikte yürüten davalı yasal temsilcilerin menfaati ile küçüğün menfaati dava nedeniyle çatıştığından, çocuğu davada temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım tayin edilmesi gerektiğinin gözardı edilerek esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; Nüfus Hizmetleri Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 29 uncu maddesinde doğum bildirimi için müracaat edenlerin köyde ve ilçede doğan çocukların doğum yeri olarak sadece ilçe adının yazılacağı dikkate alındığında küçüğün ...'da doğduğu ilçenin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken küçüğün doğum yeri bilgisinin ... olarak düzeltilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; DNA incelemesi ve doğum raporu dikkate alındığında ...'ın annesinin Semra ..., doğum yerinin ise kolluk araştırmasına göre ... olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulü ile ... İli ... İlçesi ... Köyü cilt no:13 Hane no:60 Bsn:115 de nüfusa kayıtlı ... ve ... kızı 12/06/2017 ... doğumlu ... TC kimlik numaralı ...'ın annesinin 17353355046 TC kimlik numaralı Semra ... olduğunun tespitine ve "..." olan anne adının "Semra" olarak "..." olan doğum yerinin "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili ve kayyım ... hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili ve kayyım ... istinaf dilekçelerinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinin kayyıma tebliğ edilmeden karar verildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, çocuğun yasal haklarından faydalanmak amacıyla dava açtığını, davalıların davacıya ulaşmaya çalıştığını, ancak ulaşamadığını, davacının çocuk bir kaç aylık iken hem çocuğu hem müvekkilini terk ettiğini, müvekkillerinin çocuğu kendi evlatları gibi büyüttüğünü ve diğer çocuklarından hiçbir şekilde ayırmadığını, müvekkillerinin diğer çocukları da çocuğa öz kardeş bildiklerini, çocuğun tam bir aile ortamında yetiştiğini, davacının hiçbir şekilde çocuğu almak istemediğini, aradan geçen 5 yıl içinde hiçbir şekilde çocukla görüşmek için herhangi bir yargı merciine başvurmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı sonrasında ...'ın kayyım olarak atandığı, kayyıma dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak 07.05.2022 tarihinde tebliğ edildiği, İlk Derece Mahkemesince, "Adli Tıp Raporu kapsamında, tanık beyanları ve bu beyanları doğrular nitelikteki Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 19.10.2020 tarihli DNA testi raporuna göre, davacının % 99,99 ihtimalle ...'ın biyolojik annesi olduğunun saptandığı, dosyanın içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğu, dosyada kayyım kararı kesinleşmeden kayyıma dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, kararın bu nedenle hatalı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğu, 5 yıl boyunca çocuğu arayıp sormadığı başvuruda bulunmadığı, bir kaç aylık iken terk edip gittiğini belirterek hükmün tümü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 282 nci, 369 uncu, 370 inci, 371 inci maddeleri. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu`nun (5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar ... ve ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.