"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1626 E., 2022/1977 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/846 E., 2021/623 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına fiziksel, sözel, psikolojik şiddet uyguladığını, aşırı alkol aldığını, tedaviyi reddettiğini, anne ve babasının kadını aşağıladığını, kadın ve çocuklar ile yıllardır konuşmadığını, ayrı bir hayat yaşadıklarını, çocuklara da psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, en son 18.07.2019 tarihinde çıkan tartışmada kadının yüzüne tükürdüğünü, sen şerefli ve namuslu bir insan olsaydın bu eve dönmezdin, dediğini, kadının ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, kendi hayatını yaşadığını, panik atak rahatsızlığı olduğunu, tedaviyi reddettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin üzerine kayıtlı ortak konutun kadının ve çocukların kullanımına tahsis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kendisine 1999 yılında panik atak, kaygı bozukluğu teşhisi konulduğunu, doktor kontrolünde ilacını bıraktığını, bağımlılık düzeyinde alkol tüketimi olmadığını, kadının kendisine psikolojik şiddet uyguladığını, emekli maaşından başka bir geliri olmadığını, oturdukları evi babasının aldığını, tüm malvarlığının babası adına kayıtlı olduğunu, malvarlığının vefatından sonra dokuz kardeşi adına intikal ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadının ekonomik durumu kendisinden daha iyi olduğu için erkek yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin sürekli alkol kullandığı, evin, kadının ve çocukların ihtiyaçlarıyla yeterince ilgilenmediği, kadına hakaret ettiği, aşağılayıcı davrandığı, parasını elinden aldığı, evlilikleri süresince kadına ve çocuklara fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladığı, sürekli evden kovduğu, kötü muamelede bulunduğu, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kararın kesinleşme tarihine kadar tarafların ortak konutunun 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca tedbiren kadının kullanımına tahsis edilmesine, kanıtlanamayan karşı davanın ve erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde az olduğunu, kararın kesinleşmesi ile iki kızı ile birlikte ikamet ettikleri ortak konutu da boşaltmak zorunda olan kadının elindeki mali imkanlar ile kendisine ve çocuklarına yeni bir hayat kurmada oldukça zorlanacağının ortada olduğunu, kadının Kosgeb destek kredisinden faydalanarak kendi yaptığı el işi, çeyiz malzemelerini sattığı küçük bir dükkan açarak geçimini idame ettirmeye çalıştığını, her hangi bir malvarlığı olmadığını ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız olduğunu, iddialarını ispat edemediğini, boşanmaya neden olan olaylarda kusurunun olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, tam kusurlu olan kadının davasının reddi gerektiğini, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin haksız olduğunu, emekli maaşı dışında gelirinin olmadığını, yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, adına kayıtlı taşınmaz kadına tahsis edildiği için kiralık ev tuttuğunu ileri sürerek; her iki dava ve ortak konutun tahsis kararı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, asıl davanın kabulü ile boşanmaya, kadının kusurlu bir davranışının ispat edilememesi nedeni ile karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, asıl davanın kabulü ile boşanmaya, karşı davanın reddine ve evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, ortak konutun tahsisi talebi, 4721 sayılı Kanun'un 169 ncu maddesi uyarınca ekonomik olarak zayıf durumda bulunan kadına Mahkemece ortak konutun tahsis edilmesinin isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden Mahkemece bu hususta verilen kararın ve nafaka miktarının isabetli olduğu, toplanan delillerle boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmasa da düzenli bir çalışması, kendisine ait bir iş yeri ve geliri olan kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulüne, kadının kusurunun bulunmadığı, boşanma sonucu eşinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları, hakkaniyet ilkesi, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kadının kişilik hakkı saldırıya uğradığından kadın lehine maddî ve manevî tazminat hükmedilmesinin doğru olduğu ancak maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, ortak konutun tahsis kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, konut tahsisi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle tahsis kararının boşanma kararının kesinleştiği tarih itibarıyla kendiliğinden sona erdiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...