Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2386 E. 2023/5897 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın lehine hükmedilen tazminatların koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararının temyiz itirazını gerektirecek bir nedenin bulunmaması gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1229 E., 2022/2567 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/603 E., 2021/416 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının, erkeğe ve ailesine karşı aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunmasından dolayı temelinden sarsıldığını ve erkeğin bu yüzden evi terk etmek zorunda kaldığını, evden ayrılmasından sonra da kadının hakaret ve küfür içeren sözler içeren mesajlar göndermeye devam ettiğini, ortak çocukları babaya karşı doldurduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmasına, ortak çocuk Irmak'ın velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında özetle; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, aralarında bir sıkıntı yok iken erkeğin 2017 yılında eve ve eşine karşı ilgisizliğinin başladığını ve 2018 yılında da çalıştığı yerden evli bir bayan ile beraberliğinin ortaya çıktığını, erkeğin bu beraberliği inkar etmediği gibi bir süre sonra kendisine fiziksel şiddet uygulayarak evi de terk ettiğini, evi terkinden sonra ortak konuta erkeğin borçlarından kaynaklı hacizler gelmeye başladığını, erkeğin kadına ve ailesine karşı ağır küfürler ettiğini belirterek davanın reddi ile yanında kalan çocuklar için ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarından tarafların birbirlerine karşı hakaret ettikleri, tanık anlatımları ve dosyaya sunulan fotoğraflardan erkeğin açık bir şekilde başka bir kadınla birlikte yaşaması nedeniyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının ispatlandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için ayrı ayrı 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının usulüne uygun açtığı bir karşı davası olmadığından maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine tazminatlara hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, çocuklar için hükmedilen nafakaların yetersiz olduğunu, nafakalara her yıl artış uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin ileri sürerek; tazminatlar, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarı, nafakalara artış uygulanmaması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmanın fer'îsi niteliğinde olan maddî ve manevî tazminatın dilekçeler teatisi aşamasında harca ya da karşı dava açılması şartına tabi olmaksızın talep edilebileceği, davalının da maddî ve manevî tazminatı ikinci cevap dilekçesi ile talep ettiği, süresinde ve usulünce istenilen maddî ve manevî tazminat taleplerinin karşı dava olmadığı gerekçesi ile karara bağlanmamış olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi koşullarının kadın lehine oluştuğunun kabulüne, aradan geçen süreç, ortak çocukların yaş ve ihtiyaç durumları dikkate alındığında iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğuna, kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, nafakalara kendiliğinden artış talebinin davalı tarafından dilekçeler aşamasında istenmediğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar ... ve ... lehine ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, dilekçeler aşamasında talep edilmeyen nafakaların gelecek yıllarda artışına ilişkin düzenleme yapılması talebi hakında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 70.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesinin ve kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, erkeğin ödeme gücü olmadığını, tarafların ekonomik durumunun yeterince araştırılmadığını ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;tazminat miktarlarının az olduğunu, tazminatlara hükmedildiği halde kadın lehine vekâlet ücretine karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, nafakalara her yıl artış uygulanmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; tazminatların miktarı, nafakalara artış uygulanmaması, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kadın lehine tazminatlara hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...